Şu meşhur sözle yazıma başlamak istiyorum: “Batıl Üzerine kurulan Batıldır”

Dünyayı saran çok sayıda sıkıntıyı görüyor, duyuyoruz. Özellikle Ortadoğu her gün başka bir sıkıntıyla gündem oluyor. Nitekim herkesin söylediği tek şey var ‘Ortadoğu Değişecek’ ya da ‘Yeni Ortadoğu’ diyerekten analizler yapılıyor.

Ben bu yazıda çemberi geniş tutmak istemiyorum bu nedenle sadece Irak Türk-menlerini örneklem alıyorum.

Irak Türk-menleri dediğimizde ve konumuz siyaset olduğunda akla ilk gelen şüphesiz Irak Türkmen Cephesi olur. Bu sebepten olsa gerek her seçim zamanı yaklaştığında gözler bu partiye çevrilir çünkü bu partinin partiye dönüşmeden önceki vizyonu çatı olmaktı. Bu vizyon partiye dönüştükten sonra da halkın beyninde hep aynı kaldı. Bu sebepten olsa gerek her seçim yaklaştığında halk yüzünü ITC’ye çevirip birlik beklediğini söylüyor.

İşin en ilginç tarafı şu; Her seçim öncesi ITC birliği sağlamak için adım atar ister birliği sağlasın ister sağlayamasın seçimden sonra yine suçlu ITC olur. Çünkü birlik oluşturduğu diğer partiler hemen bir adım geri atan pozisyonuna döner ve bir adım önde kalan parti ITC olduğu için yine oklar bu müesseseye çevrilir.

ITC’nin bu durumu Nasrettin Hoca’nın çok meşhur bir hikayesine benziyor.

Derler ki:

Günün birinde Hoca eşi ile birlikte eşeğini de alıp çarşıya gider. Giderken centilmenlik yapıp eşini eşeğe bindirir kendisi de yürüyerek bir kahvehanenin önünden geçer. Kahvehanede oturanlar bunu görünce hemen konuşmaya başlarlar ve şöyle derler: “Siz bakın hocaya, eşini eşeğe bindirmiş kendisi koskoca Hoca yürüyor.”

Bunu duyan Hoca, biraz ilerledikten sonra eşini indirir kendisi eşeğe biner ve eşine yürümesini söyler. Karşıdan gelen üç beş kişi durumu görünce “Ya Hocaya bakın, zavallı kadını yürütüyor kendisi eşeğe binmiş, bu nasıl erkeklik?” der.

Hoca bunu duyduktan sonra eşeğinden iner ve bu kez ikisi de yaya devam ederler. Bir dükkanın önünde oturan eşraf bunu görünce “Hoca ve eşine bakın, yanlarında eşek var binmeye kıyamıyorlar ve yaya gidiyorlar.” derler.

Hoca en son ne yapacağını şaşırır ve tüm bunlardan kurtulmak için eşi ile birlikte eşeğe binip yola devam eder. Bir caminin önünden geçen Hoca’ya bir grup cami müdavimi “Hey Hoca, hiç mi Allah korkusu yok sende, zavallı eşeğe iki kişi binilir mi?” diye sorar.

Umarım bu hikayeyi okurken kafayı yok eşek yazmış yok falan tarafından bakmayın lütfen. Burada vurgulanan husus Nasreddin Hoca’nın düştüğü durumla ITC’nin durumunun benzerliği.

Yine bir seçim yaklaşıyor ve yine namlunun ucunda ITC.

Birlik için neredeyse her türlü adımı atmaya başladı, hatta ve hatta Genel Başkan’ını bile değiştirmeyi göze aldı.

Bu özverinin tek bir nedeni var o da gerçekten bir birlik oluşturmak. Kişisel çıkarlar olarak değil, parti çıkarları bazında değil hatta sadece seçimler için değil. Bir birlik olsun ki bir halk, içine sirayet etmiş umutsuzluktan kurtulsun diye.

“Yeni Ortadoğu”da, haklarımızı alabileceğimiz, toplanılacak masalarda yer bulabileceğimiz güç elde edebileceğimiz bir birlik….

Nitekim öncekiler gibi olursa “Batıl Üzerine Kurulan Batıldır”dan başka bir anlam ifade etmeyecektir.

Milletimizin önünde hiç olmazsa mücadele için bir yol gözükmektedir. Artık buna şahsi hırslar engel olmamalı. Kişisel anlaşmazlıklara kurban etmeyelim bu ümidi.

Bir birleşme varsa seçimden sonra zaferin de yenilginin de birlikte kabul edileceği bir birlik olmalı. Birlik olmak varsa herkes sahaya inmeli ve sadece tek bir partiye “maddi ve manevi” yük bindirilmemeli.

Ancak birlik sadece partilerin birliğiyle başarılı olamaz. Elbet bundan daha büyük yük halkın omuzuna düşer. Halkın kendisi de birleşmeli, bir olmalı. Türkmen adı altında birlik olmalı. Halk bir taraftan birlik çağırısı yaparken bir diğer taraftan müesseseleri bırakıp şahısların arkasından gitmemeli.

Yani birlik dediğimizde hepimiz, her alanda her şartta birlik olmalıyız.

EVET artık gözümüz kulağımız gerçek bir birlik haberinin gelmesinde. Tüm hesaplamaların kenara itildiği amacı MİLLET olan bir birlik bekliyoruz.