Mevcut gelişmelerin Orta Doğu haritasında çok önemli bir dönüm noktası olduğu söylenebilir. İran'a yönelik savaş, nükleer program bahanesiyle başlamış olsa da asıl amacı bunun çok ötesindedir. Temel amaç, İran'daki rejimi devirmek veya en azından tamamen zayıflatmak ve özellikle İsrail sınırlarına yakın "direniş kuşağı"ndaki etkisini azaltmaktır.
Hamas hareketinin rolünün zayıflatılması, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın hedef alınması ve Suriye rejimini değiştirme çabalarından sonra, İran'ın etkisi açıkça gerilemektedir. Ancak Amerika Birleşik Devletleri, İsrail ve bazı Arap ülkelerinin iddia ettiği gibi Irak, İran'ın elindeki en güçlü kart olmaya devam etmektedir.
Bu nedenle, bugün İran'ın hedef alınması, daha sonra Irak hükümeti üzerindeki baskının artmasına yol açacaktır, özellikle silahlı gruplar ve başında Irak'taki İran'ın kollarından biri olarak görülen Haşdi Şabi ile ilgili dosyada. Irak hükümetinin bu baskıya boyun eğmeyi reddetmesi halinde, Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail bu grupların mevzilerini hedef alan belirli saldırılara başvurabilir.
Ayrıca, Irak sahnesinde, Irak'ın iç istikrarını bozmaya katkıda bulunabilecek bazı komşu ülkelerin rolünden faydalanarak, mezhepsel veya ulusal çekişmelerin körüklenmesi yoluyla iç bir tırmanış yaşanması muhtemeldir.
Sonuç olarak, İran'da olanlar kendi sınırları içinde kalmayacak, doğrudan Irak'ın geleceğine ve tüm bölgedeki güç dengesine yansıyacaktır.