Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 2023 ve Türkiye Yüzyılı vizyonlarıyla değil de eski paradigmalarla yola devam etmeleri halinde "Terörsüz Türkiye" konusunda bu noktaya kesinlikle gelinemeyeceğini söyledi.
Derin bir arka plana sahip terör sorununun, ortak akıl, ortak vicdan, "tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" temelinde nihayete erme yoluna girmiş olmasını memnuniyetle karşıladıklarını belirten Erdoğan, "Bakınız 'sınanmadığınız günahın masumu sayılmazsınız' diye güzel bir söz vardır. Biz, devlet ve millet olarak terörle sınandık, hem de en ağır şekilde sınandık; bedelini ödedik, derslerini çıkardık ve nihayet bu musibetten tamamen kurtulma aşamasına geldik. Diğer yandan, bölgemizde cereyan eden her gelişme, terörle hiçbir hayırlı neticeye varmanın mümkün olmadığını da ortaya koymuştur. Terörün, silahın, şiddetin, illegalitenin devri artık kapanmıştır. Meşru ve makbul yollar varken, başka yol aramak sadece akıl dışı değil, zamanın ruhuna da aykırıdır. Bunun aksini hiç kimse iddia edemez." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, güven, huzur, refah içinde yaşamanın, ancak ve ancak milletçe birlik ve beraberliği güçlendirmekle, kendi geleceklerine sahip çıkmakla, kendi altyapılarını kurmakla ve kendi yollarını çizmekle mümkün olduğunu dile getirerek, bunu başaramayan ülkelerin ve toplumların ne hallere düştüğünü hep beraber gördüklerinin altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Sadece güvenlik ve huzur bakımından değil turizmden kültüre, yatırımlardan sosyal barışa kadar pek çok konuda yeni bir dönem bizi bekliyor. Tüm bunları hayata geçirmek için gereken planlamalara, çalışmalara, hazırlıklara şimdiden başladık. İnşallah bu tarihi fırsat, küçük hesaplar veya uluslararası ayak oyunlarıyla heba edilmeden, samimi bir iklimde tekemmül eder. Biz, 'Terörsüz Türkiye' menziline varılması için kararlı, sabırlı, iyi niyetli ve yapıcı bir anlayışla hareket etmeye devam edeceğiz."
- "Bölgesel ve küresel krizlerin çözümünde desteği aranan ülkelerden biri Türkiye'dir"
Bulundukları makamın omuzlarına yüklediği sorumluluğun gereğini layıkıyla yapacaklarına işaret eden Erdoğan, 86 milyonun tamamına güven veren duruşlarını sonuna kadar koruyacaklarını söyledi.
Erdoğan, şunları kaydetti:
"Örgütün fesih ve silah bırakma kararı sonrasında vatandaşlarımızın sevincini paylaşmak yerine ekranlarda karalar bağlayanları geride bırakıp istikbale hep birlikte yürüyeceğiz. 40 yıl boyunca ödenen ağır bedeller ortadayken, 'Örgütün silah bırakmasından bana ne' diyen tuzu kurulara ise sadece acıyarak bakıyoruz, onlara da Allah'tan basiret ve feraset diliyoruz. Türkiye'de huzurun, kardeşliğin, dayanışmanın daha da güçlenmesi için büyük bir gayretle çalışırken, bölgemiz ve ötesinde de barış çabalarına aktif katkı veriyoruz. Bugün ülkemiz, barış diplomasisinin merkezlerinden biri haline gelmiştir. Bölgesel ve küresel krizlerin çözümünde desteği, yardımı, arabuluculuğu aranan ülkelerden biri, hiç kuşkusuz Türkiye'dir."
ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini anımsatan Erdoğan, "Bu görüşmemizin altında yatan neydi? Özellikle bölge barışını nasıl daha güçlü hale getirebiliriz, buydu." dedi.
Erdoğan, Türkiye'nin sahip olduğu binlerce yıllık devlet tecrübesi, güçlü siyasi liderliği ve yetişmiş diplomatlarıyla bu alanda istisnai bir konumda olduğunu belirtti.
Bölgesel barış ve istikrar için attıkları adımlarda tüm tarafların güvenine mazhar olabildiklerini vurgulayan Erdoğan, Rusya-Ukrayna savaşı, Pakistan ile Hindistan arasındaki gerilim, Gazze soykırımı, Somali ve Etiyopya arasında yürütülen görüşmelerde ilkeli, tutarlı, adaletli ve hakkaniyetli politikalarıyla muhataplarının itimadını kazandıklarını ifade etti.
AA