TEBA Gazetesi olarak oluşumların kota hakkındaki görüşlerini almak üzere Türkmen ve Hristiyan temsilciler ile röportaj gerçekleştirdik.

Hristiyan, Kildan ve Aşur oluşumlarının temsilcisi olarak Beyt Nehreyn Partisi Genel Sekreteri Romeo Hakari, TEBA mikrofonuna açıklamalarda bulundu. 

Hakari, Federal Mahkemenin kararına ilişkin, “Bu gecikmeden gerçekten kaygılıyız. Bir görüşümüz var, çıkacak karar oluşumların çıkarına olmayacak, dolayısıyla kararın oluşum temsilcilerinin görüş ve taleplerine aykırı olacağını ön görüyoruz." dedi.

Kota ile ilgili görüşlerine değinen Beyt Nehreyn Partisi Genel Sekreteri, “Oluşumlar olarak kota bizim için olumlu bir durum. Kürdistan Bölgesi’nde Kürtlerden, Irak genelinde ise Araplardan daha az olmamız sebebiyle kota belirlenmiştir. Yönetenlerin kotalara olumlu yaklaşması gerekir, kendi çıkarları için değil. Ne yazık ki kota Kürt çoğunluklar, bazen de Arap çoğunluklar tarafından oluşumların elinden alınıyor. Süryani, Kildan, Aşur ve Hristiyanlar Irak Temsilciler Meclisinde hiçbir siyasi parti tarafından temsil edilmiyor ancak Irak ve Kürdistan Bölgesi siyasi arenasında hiçbir siyasi geçmişi olmayan kişiler, on binlerce Arap ve Şii’nin oyuyla meclise gönderiliyor. Aynı şekilde Kürdistan Bölgesi için de kotanın kaldırılmasından endişeleniyoruz.” ifadesinde bulundu.

Hakari, “Kürdistan Bölgesi Yönetimi Hükümeti her zaman kota sandalyelerini desteklemeye çalıştı ve kotayı da oldukça destekliyor. Kota sandalyelerini şimdi olduğu gibi bırakmaya çalışıyor.” dedi.

“Kota sandalyesinin bölünmesinden yana değiliz”

Kota sandalyesinin bölgelere dağılımı konusuna değinen Hakari, “Sadece Süryani, Kildan, Aşurlar olarak değil Hristiyanlar ve Türkmenler olarak da kota için tek bölge olması fikrinden yanayız. Bunların dışında çoklu bölgelere bölünürsek kaybederiz ve bu kayıp kota temsilcisi için olur. Kildani, Süryani, Aşur ve Türkmenler de dahil nüfusumuzun dağılımı Kürtler gibi değil, bu nedenle özel bir durumun olması gerekir. Zaten kota sistemi, sayı olarak daha az ve ülkenin her yerine yayılmayan bir millete bu özelliğin verilmesi böylece temsilcilerinin parlamentoya rahatlıkla ulaşabilmesi için yapılmıştır.” ifadelerini kullandı.

“Kürt partiler arasında bir taraf olmak istemiyoruz”

Hakari, "Hem kota meselesini hem de Kürdistan Bölgesi'nde var olan tüm sorunları çözmenin tek yolunun anlayış olduğuna inanıyoruz. Kürt partiler arasında bir taraf olmak istemiyoruz. Örneğin, KYB ve KDP'nin sorunlarında bir taraf olmak yerine iki partiye hep çözüm olmaya çalıştık.” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Türkmenlerin kota hakkındaki görüşlerini almak üzere çeşitli parti ve yetkililerle de röportaj gerçekleştirdik.

IKBY Parlamentosunun 5. Dönem Milletvekili Azad Ekrem, kota sandalyelerine ilişkin, “Kotanın tek seçim bölgesi şeklinde olması Türkmenlere faydalıdır çünkü oyları dağılmayacaktır. Ancak siyasi partiler arasında kota sandalyesi konusunda görüş ayrılığı var, örneğin KDP’nin kota sandalyelerini kendi çıkarları için kullandığını söylüyorlar, bu sebeple de KYB de kota sandalyesi istiyor.” dedi.

“KDP, kota konusunda Türkmenlerin bağımsızlığına izin vermedi”

Azad Ekrem, “KDP kota konusunda Türkmenlerin bağımsız olmasını ve kendi başına hareket etmesini engellemek gibi bir hata yaptı. Sizinle iyi anlaşan ve taleplerinizi uygulayan herhangi bir tarafla anlaşma yapmanız normaldir. Ancak kotaya müdahale edilmesi KYB’nin de kota payını miras olarak talep etmesi sonucunu doğuracaktır. Dolayısıyla Türkmenler, yarın ne olacağını ve federal mahkeme oturumunun sonucunu bilmediği için kota konusunda endişeli.” diye konuştu.

“Bağdat'ta Kürtlerin aldığı hakların aynısını biz Kürdistan Bölgesi'nde istiyoruz”

Türkmen Milli İrade Partisi Başkanı Mahmut Çelebi, kota sandalyelerine ilişkin "Biz kota taraftarı değiliz, çünkü kota genel olarak dini azınlıkların hakkıdır. Kürtlerin 2003 yılında Bağdat'ta aldığı hakların aynısının Kürdistan Bölgesi'nde Türkmenlere de verilmesini istiyoruz. 


Kürt milleti Irak'ta azınlık değildir, biz de (Türkmenler) Kürdistan Bölgesi'nde azınlık değiliz. Kürtlerle pek çok benzerliğimiz var. Türkmenlere bu haklar verildiğinde kotaya ihtiyacımız kalmayacak ancak haklarımız verilene kadar kotanın kalması, kalmamasından daha iyidir.” açıklamasında bulundu.

Çelebi, "Kota meselesinin nasıl herkesin dilinde olduğunu ve gündem haline geldiğini kendimize sormamız lazım çünkü kendi milletvekillerimizde de hatalar var. Bu inkar edilemez bir şey. Umarım Federal Mahkeme şikayetleri reddeder ve kotayı olduğu gibi bırakır.” diyerek sözlerini sonlandırdı.

IKBY Parlamentosunun 5. Dönem ITC Milletvekili Himdad Bilal, “Kürdistan Bölgesi Parlamentosunda Türkmenler için beş kota sandalyesi bulunuyor ve bunlardan biri Irak Türkmen Cephesi'ne verildi. Kürdistan Bölgesi Yönetimi kabinesinde ve Erbil İl Meclisinde Türkmen temsilcileri olarak Türkmenlerin haklarını korumak ve demokrasi projesine destek vermek için varız.” dedi.

Kota sistemine ilişkin Bilal, "Kürdistan Bölgesi'ndeki Türkmenlerin çoğunluğu sadece Erbil'de, bir kısmı da Kifri’de yaşıyor. Bölgenin 5.5 milyonluk nüfusunun sadece 200 ila 250 bini Türkmenleri oluşturuyor. Bu da tabii ki Kürtler kadar oy almamamıza yol açıyor. Türkmenlerin seçimlere katılmaması gibi başka nedenler de kotayı talep etmemize neden oluyor.” ifadesini kullandı.

“Türkmenler için bir sandalye daha artırılmalı”

Himdat Bilal, "Bizim görüşümüz kotanın aynı kalması ve Türkmenlerin 5 sandalyelik payının değişmemesi yönündedir. Süleymaniye bölgesine kota sandalyesi verilmesinde bir sakınca yoktur ancak bir sandalye daha eklenmeli ve beş Türkmen sandalyesi değiştirilmemelidir. Ancak son dönemde Irak Federal Mahkemesinde bir dizi toplantı gerçekleştirildi. Duyduğumuza göre, kota ya kaldırılacak ya da başka bölgelere bölünecek. " diyerek görüşlerini belirtti.

Son olarak eski milletvekili Himdat Bilal, "Kotanın iptal edilmesi çok tehlikeli. Kotanın kaldırılması halinde Federal Mahkeme demokraside büyük bir leke oluşturacaktır. Çünkü hatalar hatalarla düzeltilmemelidir. Federal Mahkeme, kota sandalyelerini daha sistemli bir şekilde devreye sokmalı ve Türkmenlerin kotaya katılmasına yardımcı olmalı. Kotanın iptal edilmesini kabul etmeyeceğiz ve Türkmenler olarak demokrasi çerçevesinde mücadele etmek istiyoruz. Irak Türkmen Cephesi Başkanlığı olarak Irak Federal Mahkemesinin kararını bekliyoruz.” dedi.