ITC Başkanı Ağa, 14 Temmuz Kerkük Katliamı nedeniyle mesaj paylaştı.
Soysal medya hesabı Facebook’tan yapılan paylaşımda şu ifadelere yer verildi:
“14 Temmuz 1959'da, Kerkük şehrinde masum halkımızın kanı döküldü. Ne bir suç işlediler, ne de herhangi bir kötü niyetleri vardı; sadece "biz Türkmeniz" dediler. Çünkü onlar kimliklerine, dillerine, onurlarına ve atalarının topraklarında sahip oldukları meşru haklarına sahip çıkıyorlardı.
Kerkük Katliamı, Irak'ın modern tarihindeki karanlık bir dönüm noktasıydı ve Türkmen halkının ulusal bilincinde bir dönüm günüydü. Halkımız, aidiyetlerinin bedelini ve topraklarına olan sadakatlerini canlarıyla ödediler. O gün, diğerleri varlıklarını ve kimliklerini silmeye çalıştığında, Türkmenler varlık mücadelesi verdiler.
Irak Türkmen Cephesi olarak biz, 14 Temmuz'un şehitlerini sadece yas tutarak anmıyoruz, aynı zamanda tarihsel sorumluluğumuzu yerine getirme amacıyla anıyoruz. Kerkük'te dökülen her damla kan, bizim emanetimizdir, bir sorumluluk yüküdür ve adaletin sağlanması için sürekle devam eden bir mücadelenin gerekçesidir. Türkmen halkının katliamlarla ödenen bu bedelin karşılığı, ancak tam bir ulusal adaletle sağlanabilir. Bizim görevimiz, bu katliamların unutturulmasına asla izin vermemek, tarihi hakikatleri gün yüzüne çıkarmaktır.
Kerkük, sadece bir şehir değildir… O, Türkmeneli'nin kalbi, davaların onuru ve büyük mücadelemizin karar merkezidir. Kerkük'te yaşananlar, halkımızın varlık ya da yokluk mücadelesinin bir göstergesidir.
Bugün, bu acı hatırlatmada üç önemli mesaj veriyoruz:
Devletlere: Tarihî suçların üzerinin örtülmesi onları yok etmez ve özgür halkların öfkesini söndüremez.
Siyasi Partilere: Türkmenlerin hakları hiçbir koşulda pazarlık konusu ya da bargaining chip olmamalıdır.
Türkmen halkına: Direnin çünkü siz, şehitlerin gerçek mirasçıları ve hatırlamanın koruyucuları ve ulusal direnişin ruhusunuz.
Allah şehitlerimize rahmet etsin, ve biz, onların mirasına sadık kalacağımıza, Türkmenlerin bayrağını dalgalandırarak mücadelemizi sürdüreceğimize, Telafere'den Mendeli'ye kadar her yeri temiz ve özgür bir şekilde koruyacağımıza söz veriyoruz.”





