12.06.2023, 09:45

Suçlu Kota

Aslında KYB’nin kurucusu Celal Talabani vefat ettikten sonra belkide Orta Doğu’daki her parti gibi söz konusu parti sıkıntılar yaşadı ve uzunca bir süre siyasi alanda söz sahibi olmakta zorlandı. Yani KYB Baba Talabani’nin dönemindeki KYB değildi.

Talabani’nin varisleri yükü omuzlamak istese de uzun süre kendi içlerinde sıkıntılar yaşamaya başladı. Önce parti yönetim sistemini eş başkan sistemine dönüştürdüler daha sonra eş başkanlar arasında büyük bir kriz patlak verir vermez büyük oğul Bafıl Talabani kıra döke partinin başına geçti.

Kıra döke diyorum çünkü o arada çok sayıda olay yaşandı. Zehir içirmeden suikasta kadar uzadı.

Kısaca KYB tarafı böyleyken KDP ne durumdaydı?

KDP en baştan itibaren her şeyi planladığı gibi ilerletiyordu ve belki de döneminin en güçlü sürecinden geçiyordu.

Öyle ki, hükümet, parlamento çoğunluğu, uluslararası ilişkiler bakımından giderek genişleyen bir yelpaze gibiydi.

Ancak KYB, hala eski dönemdeki gibi pastanın hep yarı yarıya bölüşülmesi gerektiğini iddia ediyordu ve etmeye de devam ediyor.

Oysaki KYB kendi hakimiyetinde gördüğü Kerkük’te büyük bir kan kaybı yaşıyorken, bu kez kendi kazanımı olarak gördüğü Irak Cumhurbaşkanı koltuğunu bile KDP’ye kaptırmak üzereydi.

Diğer taraftan KDP Kerkük’teki mesele üzerine yavaş yavaş çalışmalarını sürdürüyor ve Süleymaniye’ye “Bakın Erbil’deki yollara, binalara hizmete” deyip aslında KYB’nin belki de zar zor oturduğu güç zoruyla durduğu Süleymaniye’ye de göz kırpıyordu.

Bu anlattıklarım sadece işin görülen kısmı ve bu kadarıyla yetiniyorum. Asıl yazımın başlığında yer alan konuya gelmek istiyorum.

Tüm bu yukarıda anlattıklarım ve yüz kat misli alenen ve bilinmeyen şeyler yaşanırken KYB’nin “ben varım” demesi için tek çaresi kaldı o da “aba altından sopa” meselesi oldu.

Neymiş bu aba altından sopa?

Şöyle, “ya istediklerim verilecek ve bana ikinci güç olarak muamele edilecektir ya da seçim yapılmasına müsaade etmem”.

Ancak bunu da söylerken silahla güçle değil, belli başlı başlıklarla karşı çıktığını dile getirmeye başladı.

Elinde en güçlü koz ise KOTA meselesi olmuştur.

Neden en güçlü koz çünkü yıllardır KDP’nin yetkisi ve etkisi altında olan kotaya ses çıkarmayan KYB şu anda çıkarları çatıştığı anda bu kozu kullanmaya başladı ve bunu Birleşmiş Milletler sahasına atarak sözde çözüme kavuşmasını talep ediyor.

Peki düne kadar neden sesi çıkmıyordu diye sormadan edemiyorum?

Sesi çıkmıyordu çünkü eski gücü olmamasına rağmen, bir dönem Goran Hareketi’nin gerisinde kalması ve sonra yine bulunduğu sahada Yeni Nesil diye bir liste karşısında bile zor direnmesine rağmen gerek Kerkük petrolü gerekse hakimiyetinde olduğu sınır kapılarından istediğini elde ediyordu. Ancak yavaş yavaş bitmek üzere olduğunu anlayınca şimdi ben varım demek için her şeyi yapmaya çalışıyor.

Bu sebepten dolayı da KDP’yi hem uluslararası mahfillerde hem Irak merkez siyasetinde kota ve benzeri konularda zora sokmaya çalışıyor.

Eğer KYB’nin derdi azınlıklar olsaydı kota hususunda haklı diyebilirdik. Ancak ne yazık ki samimi olduğunu söylemek mümkün değil.

Evet, kota maalesef KDP’nin elinde olan ve istediği gibi “azınlıkları” hem kontrol altında tutmak hem de uluslararası mahfilerde “birlikte yaşam, özgürlükçü” görünümünü vermek için kullanılan bir sistem haline gelmiştir.

Azınlıkların benimsediği, temsil hakkı tanıdığı partileri parçalamak, kendi yandaşı hatta kendi finans ettiği partiler oluşturup bunu zorla kabullendirmek gibi daha birçok yöntem uygulandı ve uygulanıyor.

O kadar süre geçti ki bunların üzerinden artık azınlıklar da bunu kabul edip bir kenara çekildi. Öyle ki artık kota adayları yüz iki yüz oy bile getiremediği için KDP kendi tarafından oy devşirmek zorunda kaldı.

Kısacası hiçbir taraf masum olmadığı gibi hiçbiri de sadece “azınlıklar haklarına ulaşsın” endişesini taşımıyor. Aksine bu kez her iki taraf “ben nasıl daha çok kullanabilirim” yarışındalar.

Bu nedenle KYB “Kifri’deki Türkmenler ve Süleymaniye’deki Hristiyanlar” için kota savunmasına geçmiştir.

Ve tüm bunlar da bir tarafa şimdi medyalar bölgede seçimlerin yapılmasında engel olan suç ve suçlunun KOTA olduğunu dile getirmeye devam ediyor.

Kısacası ne KDP 11 sandalyeden KYB’ye pay vermek istiyor ne KYB bulduğu bu açığı kolay kolay ört pas edecek gibi. Yani KYB kota yoluyla başka şeyleri geri almak peşinde VESSELAM…

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Karagümrük 34 36
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 34 34
18. Hatayspor 34 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 33 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Barcelona 33 73
3. Girona 33 71
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 33 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14