Federal Mahkeme başta IKBY seçim yasası olmak üzere bir dizi karar aldı.
Federal Mahkeme, IKBY’nin dört seçim bölgesine bölünmesi ve 111 sandalyeli IKBY Parlamentosunda Türkmenlere 5 ve Hristiyanlara 6 olmak üzere, 11 kişilik kotanın “anayasaya aykırı” olduğuna karar verdi.
-“Kota değil, bugün alınan karar anayasaya aykırı”
Eski Türkmen Milletvekili Muhammet İlhanlı, Federal Mahkemenin son kararı ile ilgili “Federal Mahkeme, yasal değil siyasi bir karara vardı. Bütün etnik gruplara haksızlık yaptı, seçim yasasının anayasaya aykırı olduğunu açıkladı. Kürdistan Bölgesi’nin eski seçim yasası anayasaya aykırıydı, bu yasa Irak Anayasaya uygun bir şekilde tekrar yazılmıştı. Kota değil, bugün alınan karar anayasaya aykırıdır.” dedi.
“Etnik grupların parlamentoya katılması mı, katılmaması mı anayasal bir durum? bu soruyu yöneltmek istiyorum.” diyen İlhanlı, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Türkmenler olarak bu karara karşıyız ve siyasi bir karar olarak görüyoruz. Irak’ta Türkmenlere her zaman haksızlık yapılıyor. Etnik grupların katılımı olmadan parlamento, bir Kürt meclisine dönüşür. Bu tek bir milletin meclisi değildir, bütün etnik gruplar katılım göstermelidir. Gelecek aşamada bu yasanın tekrar yazılması, Türkmen ve Hristiyanlara yer verilmesi lazımdır. Hem parlamento içerisinde hem de parlamento dışında etnik grupları temsil eden siyasi partiler özellikle Türkmenler, bu yasanın tekrar düzeltilmesini ve Türkmenlerin katılmasını sağlamalıdır.”
İlhanlı, “Mehkame kararı nihai karardır, gelecek aşamada yani seçimlerden sonra 6. dönem parlamentosundan sonraki dönem için seçim yasasının tekrar düzenlenmesi ve etnik grupların yasaya eklenmesi gerekir.” ifadesinde bulundu.
Türkmenlerin parlamentoya katılması gerektiğini belirten İlhanlı, “Türkmenler bölgede sayı olarak çoktur ama bazı nedenler ve Türkmenlerin iradesi dışındaki gelişmelerden dolayı gereken oy sayısına ulaşılmadığı için kotaya ihtiyaç duyuluyor.” diyerek sözlerini sonlandırdı.
-“Kürdistan Bölgesi Parlamentosunun ismi Kürt Parlamentosu olarak değiştirilmeli”
Eski Milletvekili Azat Küreci, TEBA’ya yaptığı açıklamada, “Kürt taraflar hükümet içerisinde sorunlarını çözemediler. KYB de sorunlarını çözmek için Federal Mahkemeye başvurdu. Federal Mahkeme, bölgenin itibarını göz ardı etti, ilk olarak parlamentoyu askıya aldı daha sonra kotayı iptal etti. Kürt partiler arasındaki sorunda kota zararlı çıktı. Kürdistan Bölgesi Parlamentosunun ismi Kürt Parlamentosu olarak değiştirilmeli çünkü içerisinde ne Türkmen, ne Ermen, ne Aşur ne de Kildani’nin katılımı olmayacaktır.” dedi.
Küreci, “Söz konusu etnik gruplara bölgede polis, askeri ve asayiş gibi kuvvetleri olmaması sebebiyle kota hakkı verilmişti. Şimdi kota kalmazsa, tabii ki onlar (Kürtler) kadar büyük bir oy alamazlar çünkü onların arkasında askeri güç ve büyük bir seçmen sayısı var. Bu durumda parlamentoya sadece Kürtler girecektir.” ifadesinde bulundu.
Azad Küreci, “Türkmenlerin seçimlerde büyük bir oy alacağını sanmıyorum, başka bir grup ile katılım yapılrsa söz konusu grubun siyaseti uygulanması gerekir. Türkmenler Kerkük hariç diğer bölgelerde başka listelerle seçimlere katılıyor, Erbil’de de bu yapılabilir ancak bu biraz zor olur. Türkmenlerin tek başına bir liste oluşturup 20 bin gibi bir oya ulaşması da zor.” açıklamasında bulundu.
Son olarak Federal Mahkemenin kararına karşı neler yapılabileceği durumuna değinen Küreci, “Kota ile ilgili kararı Kürdistan Bölgesi vermişti. Parlamento askıya alındığında ses çıkaramamışlardı. Federal Mahkeme kotanın kalmamasını istedi peki Irak hükümetindeki kota ne olacak? Bu karar siyasi bir karardır. Bölge hükümeti buna karşı çıkmalı, çünkü karar hükümet tarafından verildi.” diyerek sözlerini sonlandırdı.
IKBY Parlamentosunda 5. Dönem Milletvekili Sara Dilşad karara ilişkin, “Bütün partiler ile bir toplantı yapmayı planlıyoruz. Herkesin görüşüne göre tepkimizi bildireceğiz. Toplantının ardından ortak kararımızı ve adımımızı açıklayacağız. Şu anda Kürdisran Bölgesi Parlamentosu diye bir parlamento kalmadı, Kürt Parlamentosu oldu. Kotanın kaldırılması olumlu bir karar olmadı.” dedi.
Eski ITC Milletvekili Himdat Bilal, Federal Mahkemenin kararını TEBA’ya değerlendirerek, “Federal Mahkemenin bu konudaki oturumlarını sürekli ertlemesinden dolayı bu kararı bekliyorduk. Siyasi bir müdahelenin olduğunu düşünüyoruz. Siyasi müdahelenin sonucunda kota kaldırıldı.” dedi.
-“Kota parlamentoya girmek için en kolay yoldu”
“Federal Mahkeme bir karar aldığı zaman toplumun din, kültür, idari, sosyal ve siyasi olanaklarını göze alması gerekir.” diyen Bilal, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Bugün Hristiyan ve Türkmenler demokratik süreçten mahrum kaldı. Belki faklı bir yöntem deneyip diğer partilerle seçime girebilirler, bu ayrı bir konu. Durumun böyle olmaması gerekirdi. Artık kotasız devam edeceğiz, belki bu bizim için daha hayırlı olur. Kota parlamentoya girmek için en kolay yoldu. Parlamentoda Türkmen ve diğer etnik grupların bulunması birlikte yaşam anlayışı için önemliydi.”
Bundan sonraki süreçle ilgili parti içerisinde bir karar alıp ona göre yola devam edileceğini belirten Himdat Bilal, “Irak Türkmen Cephesi’nin siyasi denklem içerisinde bulunması şarttır. ITC Başkanlığının da bununla ilgili bir adımı olacaktır, kararı da yakında duyuracağız.” dedi.
-“Biz ne azınlığız ne de hibeye muhtaç bir milletiz”
Türkmen Milli İrade Partisi, Irak Ferdal Mahkemesi’nin kotaya ilişkin aldığı karar ilişkin mesaj paylaştı.
Açıklamada, “Türkmen Milli İrade Partisi olarak hiçbir zaman kota taraftarı olmadık olmayacağız. Kota azınlıklar için kurulan bir haberdir.” ifadesine yer verilerek, “Biz ne azınlığız ne de hibeye muhtaç bir milletiz.” denildi.
Kotanın geçici olarak kabul edilmesinin mümkün olduğu ancak, kaldırılmasının Türkmen halkı için bir zarar sayılmadığı ayrıca, yararının da hiç olmadığı ifade edildi.
Kotadan faydalananlar için kararın kötü bir sonuç olduğu belirtilen açıklamada, “Zira aldıkları menfaati bundan sonra tahminen almaları pek mümkün olamaz.” şeklinde açıklamalara yer verildi.
Parti tarafından yapılan açıklamada, “Kanaatimizce genel olarak Irak milletinin başına gelen en büyük felaketlerden birisi Birleşmiş Milletler’in erzak dağıtması olmuştur ki milleti tembelliğe alıştırdı, ikinci felaket ise o da özel olarak Türkmenlere mahsustur kota meselesi. Kota kanaatimizce soykırım ile eşdeğer bir uygulamadır.” şeklinde değerlendirmeye yer verildi.
Açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı:
“Kürdistan Parlamentosunda sözde 5 üyemiz vardır ama bugüne kadar Türkmen milleti için hiçbir zaman elleri kalkmamıştır, ne var ki başkaları için elleri hep havadaydı hiç inmemiştir, sözde de Türkmenleri temsil ediyorlar.
Kotanın kalkması bir yas değil, taziye hiç değil, tam tersine milletimizin gözü aydın olsun. Türkmen milletinin uyanması, titremesi ve kendine gelme zamanıdır. Eğer gelseydi sözde bizi temsil edenler gerçekten üzerlerine düşeni yapmış olsalardı bugün inanın böyle bir konu asla Federal Mahkemeye gitmezdi.”