Erdoğan: Ateşkesi sağlamak öncelikli hedefimizdir

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yargıtayın bir yüksek mahkeme olduğunu herhalde kimse inkar edemez. Anayasa Mahkemesi, bu noktada maalesef birçok yanlışları da arka arkaya yapar hale geldi. Bu da bizi ciddi manada üzmektedir." dedi.

Dünya 10.11.2023, 10:46
Erdoğan: Ateşkesi sağlamak öncelikli hedefimizdir

Erdoğan, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 16. Liderler Zirvesi'nin yapıldığı Özbekistan'dan dönüşünde uçakta gazetecilere değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın Ankara ziyareti hatırlatılarak, "Sadece Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüştü. Bu ziyaret boyunca siz memleketiniz Rize'deydiniz. Blinken'a uygulanan karşılama ve Dışişleri Bakanı Fidan'ın kendisine yaklaşımı çok konuşuldu. Amerika'ya hem simgesel anlamda hem de görüşmelerde diplomasi manasında nasıl mesajlar verildi?" sorusu üzerine Erdoğan, Dışişleri Bakanlığının diplomasinin gereklerini ve protokol kurallarını gayet iyi bildiğini ve uyguladığını söyledi.

Dışişleri Bakanlığının konuğuna temsil ettiği makama yakışır şekilde yaklaşımda bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tüm dünyada ABD protesto ediliyor, neden? Çünkü İsrail'in Gazze'de yaptığı katliama destek vermek, ABD'yi tepkilerin hedefi haline getirdi." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Eğer 3 gün içinde İstanbul Yenikapı'ya 1,5 milyon insan geliyor, orada toplanıyorsa bu, bir şeyi ifade ediyor. Yani 'Bizim sesimize kulak verin. Bizim sesimizi dünyaya haykırın.' diyorlar. ABD Dışişleri Bakanı Blinken'ın en büyük hatası en başta oldu. İsrail'e gittiğin zaman, 'Ben buraya ABD Dışişleri Bakanı olmanın yanında bir Yahudi olarak geldim.' dersen bunun da bir karşılığı olur. Bunun karşılığı ne? İşte bunun karşılığı da bir anda Yenikapı'ya 1,5 milyon insanın toplanmasıdır. Türkiye'nin değişik yerlerinde birçok bu tür toplulukların bir araya gelmesidir. İngiltere'de, Fransa'da, Amerika'da Beyaz Saray'ın önünde on binler bir araya geldi. Bunlar, bir işaret fişeğidir. Biz, Türkiye olarak bu konuda ne düşündüğümüzü, çözüm formüllerimizi herkesle paylaşıyoruz. Biz artık bu sorunun ortadan kalkmasını istiyoruz.

Diplomasinin tüm imkanlarını kullanarak insan odaklı yaklaşımımızın sahada karşılık bulması için çaba harcıyoruz. İnsan hakları ve uluslararası hukuk, bu kirli savaşın bir an önce durdurulmasını emrediyor. Kimse kendini uluslararası hukukun dışında bir yere konumlandırmamalı ve böylesi bir pervasızlık sergilendiğinde herkes ona karşı tutum takınmalıdır. Maalesef İsrail, sözünü ettiğim pervasızlığın odağıdır. İsrail meselesi çözülmeden de ne bölgemizde ne dünyada tam manasıyla barıştan ve tam anlamıyla uluslararası hukuk düzeninden söz edilemez."

Dünyanın her yerinde İsrail aleyhtarı gösterilerin yapıldığı hatırlatılarak, "Günün sonunda fatura Netanyahu'ya kesilip bugüne kadar yapılan katliamlar örtbas edilir mi?" sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yani şunu çok açık net söylemem lazım: Bu konu üzerinde fazla durmak bana göre çok da isabetli olmayabilir ama Netanyahu'nun bugünü yarına göre iyi günleridir. Şu anda İsrail halkının yüzde 60-70'i Netanyahu'nun karşısında yer alıyor." ifadelerini kullandı.

Rehinelerle ilgili konuya da değinen Erdoğan, Hamas'ın sivilleri rehine olarak tutmak gibi bir derdinin olmadığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Tam aksine, olması gereken İsrail'in elindeki Filistinlilerin bırakılmasıdır. Şimdi biz Türkiye olarak burada araya gireceksek burada İsrail'in yapması gereken şey, Filistinlilerin süratle bırakılması ve öbür taraftan da İsraillilerden Hamas'ın elinde olanların hemen bırakılmasıdır ama burada iki şey var: Asker var, sivil var. Zaten Hamas'ın sivilleri bırakmamak gibi bir kararlılığı yok, 'Bırakırız.' diyorlar. Tabii orada askerler var. Bu askerlerin içerisinde üst rütbeliler de var ama İsrail'in kalkıp da 5 yaşında, 10 yaşında, 15 yaşında çocukları rehine alacak kadar vicdani olmayan tutumu da ortada. Olumlu adımlar atıldığı takdirde biz her türlü riski alır ve bu işin çözümüne katkıda bulunmaya çalışırız. İsrail, son bir ayda Batı Şeria'da 2 bine yakın kişiyi tutukladı. Ondan önce içinde kadın ve çocukların da bulunduğu hapishanelere atılmış 10 bin civarında insan var. Hamas, öncelikle kadın ve çocuklar olmak üzere Batı Şeria ve Gazze’de İsrail tarafından tutuklanan Filistinlilerin serbest bırakılmasını istiyor."

- İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi

Hafta sonu Riyad'da düzenlenecek İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi'nde Türkiye'nin ajandasında nelerin olacağı yönündeki soruyu Erdoğan, "Şu anda bu konuştuklarımızı orada aynen konuşacağız." diyerek cevaplandırdı.

Zirvenin ana başlığını İsrail ile Filistin arasındaki bu savaşın oluşturacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Konunun tüm detaylarına varıncaya kadar orada konuşmak ve bir an önce insani ateşkesin sağlanmasının teminine yönelik müzakereler yapmak için toplanacağız. 'Buraya katılan ülkelerin her biri ne yapabilir?' sorusuna odaklanacağız. Körfez ülkeleri ne yapabilir? Körfez ülkelerinin dışındakiler ne yapabilir? Malezya'sı, Endonezya'sı, Pakistan'ı, Türkiye'si, hepimiz ne yapabiliriz, bunları orada ayrıntılı bir biçimde konuşacağız. Zaten konuştukça da birçok şey o masanın üstüne dökülecek."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ben, Riyad'daki toplantıyı bu nedenle çok önemsiyorum. İslam ülkelerinin Filistin davası ile ilgili hassasiyeti malum ve hem ateşkesin sağlanması hem kalıcı barış ile ilgili yapabileceğimiz çok şey var. Adımlarımızı sağlam, etkin ve barışa hizmet edecek şekilde atmalıyız. Stratejisi oluşturulmamış, iyi planlanmamış adımlar en başta Filistin davasına zarar verir. Bu sebeple yaşanan katliamlara da tepkimizi gösterecek, barış için hangi alanların açılabileceğini de konuşacağız. Tüm önerilerimizi kardeşlerimizle paylaşacak bir ortak aklın oluşması için çaba göstereceğiz. Orada alınacak kararların sürecin devamı için çok önemli olacağını düşünüyorum. İnanıyorum ki bölge ülkelerinin ve İslam dünyasının temsil edildiği bu zirveden çıkacak kararlar, İsrail'in zulmünü durdurmak için büyük bir adım olacaktır. Bizler, bu bölgenin insanlarıyız, dışarıdan bu bölgeye gelenler gibi fevri ve popülist politikalar ortaya koyamayız. Buradaki her acı bizim canımızı yakıyor. Buradaki her istikrarsızlık bizleri etkiliyor. Birlik içinde çözüm yolu vardır ve biz Riyad'da o yolları konuşacağız. Bizim önceliğimiz de derdimiz de barış."

- CHP'deki genel başkan değişimi

CHP'deki genel başkan değişimiyle ilgili görüşü sorulan Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Biz ne dedik? 'Bay Bay Kemal' dedik. Dediğimiz oldu mu? Oldu. Bunu ilk söylediğimiz zaman yapsaydı bu kadar olumsuz olmayacaktı ama o zaman durum çok farklıydı. Bunların birbirinden farkı yok. Bunu zaten söyledim. Ne dedim? Al birini, vur öbürüne. Biri Demirtaş'a selam gönderiyor, biri Kavala'ya selam gönderiyor, aynı şekilde diğeri de onlara selam veriyor. Şimdi bunlar hala 'Demirtaş'a selam gönderirsem ben güçlenirim' havasındalar. 'Kavala'ya selam gönderirsem güçlenirim' diye düşünüyorlar. Yahu güçlenemezsin. Sen de kaybedeceksin. Öbürü de kaybedecek. Eğer bu parti, Atatürk'ün partisiyse Atatürk'ün partisinde milli olmayan, yerli olmayan kimse barınamaz ve barınamayacaktır. Şimdi 31 Mart bunun kantarı olacak ve bu kantarda İstanbul, Ankara başta olmak üzere inşallah Cumhur İttifakı gereğini yapacaktır. Cumhuriyet Halk Partisi, başına kimi getirirse getirsin değişmez, değişemez."

- Yeni asgari ücret ve emekli zammı

Enflasyonla mücadelenin hız kesmeden devam ettiği belirtilerek, "Asgari ücretle emeklilere yapılacak zamla ilgili bir açıklamanız olur mu?" sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Küresel gündemi de meşgul eden enflasyon sorunu ile mücadelede kararlıyız. Enflasyonun belini kırdık, etkilerini de önümüzdeki süreçte sileceğiz." dedi.

Sürekli olarak "Çalışanları ve emeklileri enflasyona ezdirmeyeceğiz." dediklerini ve sözlerini tuttuklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Asgari ücrete Cumhuriyet tarihinde yapılmamış oranda zam yaptık. Emeklilerimizin maaşlarını artırdık ve onları daha da rahatlatacak çözümleri geliştirdik ve çok yakında uygulayacağız. Biliyorsunuz, emeklilerimizi kısa vadede rahatlatacak 5 bin liralık ikramiye ödemelerini de bu ay içerisinde yapmayı planladık. Aldığımız tedbirlerle, yapacağımız ödemelerle emekli ve çalışanlarımızın yanında durduk, bundan sonra da durmaya devam edeceğiz. Asgari ücret konusunun kendi takvimi var, biliyorsunuz. İşçilerimizi ara zamla rahatlatmıştık, şimdi de işçi ve işveren kesimini bir araya getirip en makul çözümü bulacağımıza inanıyorum."

Anayasa Mahkemesinin Can Atalay'la ilgili verdiği ihlal kararına karşın Yargıtay 3. Dairesinin aldığı kararın, ilk kez iki yüksek mahkemeyi karşı karşıya getirdiği, Yargıtayın Anayasa Mahkemesi kararının uygulanmamasını ve Anayasa Mahkemesinin üyeleri hakkında da suç duyurusunda bulunduğu hatırlatılarak, "Bu karar ve yüksek mahkemeler arasındaki bu gerilimle ilgili görüşünüzü merak ediyoruz." şeklindeki soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her şeyden önce Yargıtayın bir yüksek mahkeme olduğunu herhalde kimse inkar edemez. Anayasa Mahkemesi, bu noktada maalesef birçok yanlışları da arka arkaya yapar hale geldi. Bu da bizi ciddi manada üzmektedir." şeklinde konuştu.

Şu an itibarıyla Yargıtayın aldığı kararın asla bir kenara atılamayacağına işaret eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Anayasa Mahkemesinin kararına karşı Yargıtay da şu anda demiştir ki: 'Sen yüksek mahkemeysen ben de yüksek mahkemeyim ve yüksek mahkeme olarak da şu anda sizinle ilgili bir yaptırımı ben de talep ediyorum.' Bu talebinin gereğini bekliyor ve bu talebine karşı bunun gereğini yerine getirecek olan merci neresiyse o merciden bu talebini istiyor. Bu, parlamentoysa parlamentodan istiyor. Şimdi Can Atalay'ı alın, koyun bir kenara. Bundan önce yine benzer şeyler maalesef oldu. Parlamentomuz bu konularda ağır hareket ediyor yani birçok terörist, parlamentoda dokunulmazlıkların kaldırılması süreci geciktiği için kaçtılar, yurt dışına çıktılar."

Bu konuların bu kadar ağır ele alınmaması gerektiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çok seri kararla bu işlerin bitirilmesi lazım." dedi.

"Seri olarak bu adımlar atılmayınca ondan sonra bakıyorsunuz birisi Amerika'da, birisi Almanya'da, birisi Fransa'da meydana çıkıyor." ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: 

"Ondan sonra da oralardan Türkiye'yi tehdit ediyorlar. Benim ülkem yurt dışına kaçmış sapıkların tehdidiyle karşı karşıya kalmamalı, kalamaz. Anayasa Mahkemesi de bu konuyla ilgili olarak Yargıtayın attığı bu adımı hafife de alamaz, almamalıdır. Eğer partimden bazı arkadaşlar da burada Yargıtayı yerip Anayasa Mahkemesine övgüler düzüyorsa onlar da yanlış yapıyorlar. Bizim 'Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz' anlayışıyla hareket etmemiz lazım. Buralarda kalkıp da birilerine şirin görünmenin anlamı yok. Son olarak şunu da vurgulamak isterim ki Anayasa yapma yetkisi Yüce Meclisimizindir ve bu yetkisini devredemez. Kimse de milletin iradesi ile oluşmuş Meclisin bu mutlak yetkisine el uzatamaz."

Erdoğan, yakın coğrafyada yaşanan krizlerin de zirvede ele alındığını belirterek şöyle devam etti:

"Gazze başta olmak üzere, işgal edilmiş Filistin topraklarında devam eden insanlık dramını zirve gündemine taşıdık. Türkiye'nin bu süreçte attığı adımları, yaptığı yardımları, ilk günden beri sürdürdüğü diplomatik çabaları ve kalıcı barajın tesisi için yapılması gereken öncelikli hususları dile getirdik. Zirve vesilesiyle ayrıca katılımcı ülkelerin liderleriyle de görüşmelerimiz oldu. Bu kapsamda Özbekistan Cumhurbaşkanı Sayın Şevket Mirziyoyev, İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın İbrahim Reisi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar ile ikili görüşmeler gerçekleştirdik. Ziyaretimin, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerle aramızdaki bağları güçlendirmesini ve kardeşliğimizi pekiştirmesini temenni ediyor, aldığımız kararların hayırlara vesile olmasını diliyorum."

-"120 ülke Birleşmiş Milletlerde bir duruş ortaya koydu"

Bir gazetecinin, Erdoğan'ın Gazze konusunda gösterdiği kararlı duruşun, sessiz kalan bazı liderlerin konumu değiştirdiğini belirterek "Gelinen noktada ateşin sönmesi yönünde olumlu bir gelişme mi olur yoksa ateşin yayılması mı gerçekleşir?" sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İsrail bu zulmü, barbarlığı sergilemeye eğer devam ediyorsa burada tüm ülke liderlerinin düşünmesi gereken bir şeyler var demektir. Biz duruşumuzu baştan beri cesaretle ortaya koyduk ve bunu yapmaya devam ediyoruz." yanıtını verdi.

İsrail'in, Filistinlileri katletmeye bugün başlamadığını, bunun geçmişinin 1947'lere dayandığını dile getiren Erdoğan, "Eğer ben Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda 1947 haritasıyla bugünkü haritayı mukayeseli şekilde orada tüm dünyaya haykırdıysam bunun bir nedeni var. Bunu yaparken bir şeyleri ortaya koyuyorum. Bu katliamlar 1947’den itibaren başladı. O günden bugüne Filistinlilerin barındıkları, kaldıkları yerler ne kadardı, bugün ne kadar? İsrail'in o topraklardaki durumu neydi, bugün ne? Tüm bu hususlara dikkatlice baktığımızda adeta İsrail ile Filistin’in haritaları arasında bir değiş tokuş söz konusu." ifadelerini kullandı.

- "ABD ve İsrail'in yanında kaç ülke var?"

İsrail'in saldırılarının arkasında başlangıcından itibaren başta ABD olmak üzere tüm Batı'nın yer aldığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

"Eğer, Guterres, gerçekten takdir edilecek bir çıkış ortaya koyduysa ki bunu yaptı, bunun da bazı sebepleri var. O da hakkı, hakikati gördü, görüyor. Birleşmiş Milletlerin Genel Sekreteri olarak hakkın ve haklının yanında yer alıyor. Bu noktada şu konuya dikkat etmek lazım. Amerika'nın ve İsrail’in yanında kaç ülke var? Birleşmiş Milletlerdeki insani ateşkesin sağlanması için yapılan oylamada Amerika'yla beraber olan 14 ülke vardı ama 120 ülke bunların karşısında dimdik durdu. 40 veya 41 ülke de çekimser kaldı. Bu cesur ülkeler bütün dünyaya bir mesaj veriyor. 'Ey Amerika, sen ne kadar büyük olursan ol, haklı değilsin, İsrail haklı değil. Haklı olan buradaki mazlumlardır. Bu mazlumların yanında da gerçekten hakkı ve hakikati savunan ülkelerdir.' diyorlar. İşte 120 ülke Birleşmiş Milletlerde bir duruş ortaya koydu."

Çekimser 40-41 ülkenin de aslında 120 ülkenin yanında sayıldığı belirten Erdoğan, şunları söyledi:

"İnşallah Riyad Zirvesi’nden sonra arkadaşlarımla yeniden telefon diplomasisine odaklanacağız. BM'de hakkı ve adaleti savunanların sayısını daha da artırmaya yönelik bir çalışma başlatacağız. Bizim buradaki bütün temennimiz, sadece insani yardımların geçiş koridoru değil ayrıca İsrail'e yönelik, yaralı Filistinli mazlumların geçişlerini sağlayacak baskıyı artırmak. Hedefimiz Gazze’den bütün bu insanların tıbbi yardımları verebileceğimiz noktalara geçişini sağlamak. Bunların içinde kanserli hastalardan tutun hafif ve ağır yaralılar bulunuyor. Biz bu koridor açılırsa bu yaralıları ve kanser gibi kronik hastalıkları olan kardeşlerimizi hastanelerimize almaya hazırız. Bunun için de hazırlıklarımızı tamamladık. 'Yaralıları ve kronik hastaları verelim' şeklinde bazı olumlu sinyaller geliyor. Eğer gerçekten bunları hastanelerimize alabilirsek insani ve İslami görevimizi de yerine getirmiş oluruz."

- "Umutsuz olmak diye bir şey yok"

Gazze'de ateşkesin sağlanması ve sürecin kalıcı barış istikametine doğru ilerlemesine yönelik umudunun olup olmadığının sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Umutsuz olmak diye bir şey yok. Tabii ki umudumuz var." karşılığını verdi.

Umutları olduğu için çalışmaları sürdürdüklerini aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

"Şunu da unutmamak gerekir, 2-2,5 buçuk milyon nüfuslu bir Gazze'den söz ediyoruz. Burada şu anda 11 bine yakın çocuk, kadın, yaşlı Filistinli can verdi. Bunun yanında 25-30 bin yaralı var. Şu anda devasa bütün o binalar yıkılmış, enkaza dönmüş vaziyette. Acaba bu enkazların altında durum nedir? Gelen haberler fecaat. Bütün bunlarla birlikte bu enkazlar nasıl kalkacak, kalkma imkanı var mı? Onlara yönelik de tabii yoğun bir çalışma gerekecek. Bütün bu iş makinaları vesaire, onların çalışması zaman alacak. Bunlara yönelik de yaptığımız diplomatik ataklarda bazı olumlu sinyaller alır gibiyiz. Temennim odur ki bunlar hayata geçer. Onun için Riyad Zirvesi’ni çok önemsiyorum. Biz toplumların vicdan pusulasının daima doğruyu gösterdiğine inanıyoruz. Ateşkesi sağlamak öncelikli hedefimizdir. Bunun için atılması gereken tüm adımları atıyor, denenmesi gereken tüm yolları deniyoruz. İnsanların ölümünü durdurmak, korkudan titreyen çocukları kucaklamak ve onların acılarını bir nebze de olsa hafifletme gayreti bizim için nihai sonuç değil çözümün başlangıç noktası olacaktır."

Türkiye olarak tüm uluslararası platformları aktif ve konuya dair işler halde tutmaya çalıştıklarını vurgulayan Erdoğan, "Ateşkesi temin etmek için diplomasinin imkanlarını sonuna kadar kullanıyoruz. Muhataplarımıza doğrunun, adil ve kalıcı çözümün yol haritasını anlatıyor, bu çözümün hayata geçmesi için uluslararası kamuoyu oluşturmaya çalışıyoruz. Ateşkes sonrası atılacak adımları en ince ayrıntısına kadar planlıyor, ayakları yere basan, sürdürülebilir barışı inşa etmek için formüller geliştiriyoruz." diye konuştu.

-"Hamasi söylemlere, içi boş insani şovlara değil, somut adımlara ihtiyacımız var"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, ABD ve İsrail'in son dönemde aynı noktada olmadığı, ABD Başkanı Joe Biden ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasında fark olduğu belirtilerek "Bu sizce gerçek bir fark mı, yoksa 'mış gibi' yapılan bir durum mu? Netanyahu’nun tasfiyesine gidecek bir süreçten bahsediliyor. Acaba buna katılır mısınız? İki devletli çözüm derken de 1967 sınırlarını kabul ediyor mu ABD? Tüm bunlara rağmen nükleer denizaltıyı neden bölgemize gönderdi ABD?" sorusu yöneltildi. Erdoğan, soruya, "Bunlara inanmak mümkün değil." yanıtını verdi.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın Türkiye'yi ziyaret ettiğini, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüştüğünü hatırlatan Erdoğan, "Görüşmeler esnasında kendisine bazı tekliflerimiz Dışişleri Bakanı'mız tarafından yapıldı. O da neydi? Örneğin şu anda günde 20-30 tır geçiyor. Tabii insani bir yardım değil. Bunun yükseltilmesi, en az 500 tıra bunun çıkarılması gerekir teklifi yapıldı. Onun da buna olumlu yaklaştığı Dışişleri Bakanı'mız Hakan Fidan tarafından bana nakledildi. Temennimiz odur ki eğer hakikaten bu 500 tır hal yoluna girerse bir nebze olsun biraz rahatlama olur gibi. Çünkü burada ilaç, gıda, özellikle su bütün bunlara ciddi manada ihtiyaç var." ifadelerini kullandı. İsrail'in ambulansların bulunduğu bir konvoyu vurduğunu da hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bütün bunların yanında ambulans açığının da giderilmesi lazım. Tedbirlerimizi aldık, alıyoruz. Yoğun bir şekilde bu ambulans açığını da gidereceğiz. İlaç, gıda vesaire konusunda da bazı ülkelerle işbirliğine de girerek adımlarımızı atacağız. Amerika’da bir politika değişikliği konusuna gelecek olursak öyle bir hava var. Sadece orada değil, tüm Batı’da, İngiltere’de, Fransa’da var… Bizim hamasi söylemler, içi boş insani şovlara değil somut adımlara ihtiyacımız var. Diyorlar ki 'Daha iyi bir yol haritası için çabalıyoruz.' BM kararlarından daha iyi bir yol haritası olur mu? Şayet ateşkes konusunda samimiyseniz BM’nin kararlarının uygulanması konusunda İsrail’e baskı yapın. Çünkü insanlar ölüyor, anneler kundaktaki bebeklerini, çocuklar anne babalarını kaybediyor. Kanayan bu yarayı durdurmak için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Bu hissiyatı ABD paylaşmaya başlarsa İsrail’i durdurmak daha da kolay hale gelir."

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 35 96
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 35 58
4. Başakşehir 35 55
5. Beşiktaş 35 54
6. Alanyaspor 35 49
7. Kasımpasa 35 49
8. Rizespor 35 49
9. Sivasspor 35 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 35 44
12. Samsunspor 35 42
13. Kayserispor 35 41
14. Ankaragücü 35 39
15. Karagümrük 35 37
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 35 35
18. Hatayspor 35 34
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 35 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 33 72
2. Göztepe 33 69
3. Sakaryaspor 33 57
4. Bodrumspor 33 56
5. Ahlatçı Çorum FK 33 56
6. Kocaelispor 33 55
7. Bandırmaspor 33 50
8. Boluspor 33 50
9. Gençlerbirliği 33 50
10. Erzurumspor 33 44
11. Manisa FK 33 40
12. Ümraniye 33 40
13. Keçiörengücü 33 39
14. Tuzlaspor 33 37
15. Adanaspor 33 36
16. Şanlıurfaspor 33 35
17. Altay 33 9
18. Giresunspor 33 7
Takımlar O P
1. Arsenal 36 83
2. M.City 35 82
3. Liverpool 36 78
4. Aston Villa 36 67
5. Tottenham 35 60
6. Newcastle 35 56
7. Chelsea 35 54
8. M. United 34 54
9. West Ham United 36 49
10. Bournemouth 36 48
11. Brighton 35 47
12. Wolves 36 46
13. Fulham 36 44
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 36 37
16. Brentford 36 36
17. Nottingham Forest 36 29
18. Luton Town 36 26
19. Burnley 36 24
20. Sheffield United 36 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 34 87
2. Girona 34 74
3. Barcelona 34 73
4. Atletico Madrid 34 67
5. Athletic Bilbao 34 61
6. Real Sociedad 34 54
7. Real Betis 34 52
8. Valencia 34 47
9. Villarreal 34 45
10. Getafe 34 43
11. Deportivo Alaves 34 41
12. Sevilla 34 41
13. Osasuna 34 39
14. Las Palmas 34 37
15. Celta Vigo 34 34
16. Rayo Vallecano 34 34
17. Mallorca 34 32
18. Cadiz 34 26
19. Granada 34 21
20. Almeria 34 17