Erbil… Ramazan ayında davul kültürü halen devam ediyor

Ramazan ayı, genel olarak Irak Kürdistan Bölgesi Yönetimi’nde (IKBY) özellikle Erbil’de her yıl insanlar tarafından sıcak bir şekilde karşılanıyor. Halen devam eden ve kaybolmayan bazı eski gelenekler var, bunlardan biri de Ramazan davulu. İnsanların sahura kalkmasına yardımcı olan bu gelenek bazı kesimleri mutlu etse de bazı kesimlere rahatsızlık vermekte.

Önceki yıllardan farklı olarak insanlar sahura kadar uyumuyor, insanlar gece saatlerinde pazarlara akın ediyor, tüm bunların yanında ister cep telefonu ister alarmlı saatler tüm evlerde bulunuyor. Bu nedenlerden dolayı eski gelenek olan Ramazan davuluna pek gerek kalmasa da birçok kişi bu eski geleneğin Ramazan ayında korunmasını ve her yıl devam etmesini istemekte.

Eskiden davulcular sokakları yürüyerek dolaşıp işlerini yapardı ama şimdi, işleri kolaylaştı ve otomobil kullanarak sokakları geziyorlar. Davulcuyu görmek için evlerinden çıkan birçok kişi var. Herkes bu anlara şahit olmak güzel anlar yaşamak istiyor, özellikle de çocuklar.

İnsanları sahura kaldırmak için çalınan davul geleneği eski tarihe sahiptir. Beş yıl öncesine kadar genel olarak Erbil mahallelerinde insanlar davul çalarak sokakları gezerdi. Erbil’in bazı mahallelerinde halen sürdürülen bu gelenek Ramazan ayında eskisi kadar göze çarpmıyor.

Davulcular Ramazan Bayramı’na 10 gün kala evlerin kapısına vurarak bayramlık ve bahşiş toplamaya başlar. Bir kesim bunu normal olarak karşılayıp bahşiş ve bayramlık verse de diğer kesim rahatsız oldukları için bahşiş veremeyeceklerini söylüyor.

Erbil’deki Ramazan davulcularından İsmail Abdurrahman ile bir röportaj gerçekleştirirdik.

Ramazan davulculuğuna değinen Abdurrahman, “Bu meslek bana babamdan kaldı. Bu işi onun yolundan giderek Ramazan aylarında devam ettirdim. Bu işe babamla başladığımda ben sadece izlerdim. Tüm Ramazan geceleri insanları sahura kaldırırdık, daha sonra yavaş yavaş ben de davul çalmaya başladım. Geceleri insanları uyandırmak için sokaklarda dolaşıyordum ya da evlerin kapılarını çalıyordum. Ama şimdi insanlar gerçekten uyanıklar. Bunu sadece eski bir gelenek ve meslek olarak yapmaya devam ediyoruz, çünkü davulculuk geleneğinin yok olmasını istemiyoruz.” dedi.

Eskiden davulcuların mahalleleri yürüyerek dolaştığını söyleyen Abdurrahman, “Ama şimdi bilindiği üzere mahallelerde davullar motosiklet üzerinde ya da araba içerisinde çalınıyor. Eskiden babamla yürüyerek gelip giderdik ve insanları sahura kaldırırdık. Şimdi oğlumla mahalleleri arabayla geziyoruz, ben araba kullanıyorum oğlum da arkada davul çalıyor. Mahalledeki çocuklar arkamızdan koşarak mutluluklarını gösteriyor.” ifadesini kullandı.

Ramazan Bayramı’nın yaklaşmasıyla insanlardan bahşiş topladıklarını belirten Abdurrahman, sözlerine şu şekilde sonlandırdı:

“Babam davulculuk yaparken ben çocuktum, bu işten iyi para kazanırdı, çünkü o zaman tüm düğün ve özel günlerde davulcu çağırılırdı. Şimdi geçim durumumuz kötü, kimse iş için bizi çağırmıyor, sadece Ramazanlarda işimiz var. Maalesef Ramazan’da da tüm evler bahşiş vermiyor. Bu işi sadece babamdan kaldığı için devam ettiriyorum, aksi takdirde bu işin herhangi bir karı yok.”