Fizyoterapist Parez Kerim, kuru iğne tedavisinin ayrıntılarını anlattı

Kas kasılmalarına bağlı ağrıların tedavisinde son dönemde sıkça duyulan tedavi yöntemlerinden kuru iğne tedavisi, Erbil’de bazı sağlık merkezlerinde uygulanıyor.

İnce iğneler sayesinde kaslara uyarı vererek kişilerde büyük ölçüde rahatlama sağladığı için kuru iğne tedavisi, kas ağrısı şikayeti olanlar için ideal bir tercih olarak görülmektedir.

Ağrısız bir yöntem olarak da bilinen kuru iğne tedavisi hakkında Fizyoterapist Parez Kerim, TEBA okurlarına bilgi verdi.

Kuru iğne tedavisinin çok eski tarihlere dayandığını belirten Kerim, “Kuru iğne tedavisi çok eskilere dayanmaktadır. Milattan önce 6 bin yıla dayanan bir mumya bulundu. Mumyada dövmenin olduğunu ve dövmenin kuru iğne tedavisinde kullanılan iğnelerle yapıldığı açıklandı.” dedi.

Kerim, ilk olarak söz konusu tedavinin Çinliler tarafından kullanıldığını, ardından 1970’li yıllarda Avrupa’da yaygınlaştığını söyledi.

Kuru iğne tedavisinin nasıl uygulandığına ilişkin Fizyoterapist Parez Kerim, “Tedavinin yapılacağı kaslara birkaç iğne saplanır, bu iğneler beyin ile tedavinin yapıldığı bölge arasındaki uyarıyı güçlendirir. Akyuvarların ve bağışıklık sisteminin söz konusu bölgede artmasına yol açar. Böylece tedavi süreci daha da hızlanır.” ifadesini kullandı.

Tedavide iki yöntemin bulunduğunu kaydeden Kerim, “Akupunktur adı verilen yöntemle iğne 20 ila 30 dakika arasında deri üzerine bırakılabilir. Ancak yeni yöntemde iğne batırıldıktan sonra hemen çıkarılır ve atılır.” diye konuştu.

Eskiden söz konusu tedavinin estetik amaçlı da yapıldığını belirten Kerim, iğnenin batırıldığı bölgede kan alışverişinin aktif hale gelmesi, bağışıklığın güçlenmesi ve kasların aktifleştirilmesi nedeniyle uygulandığı alanda canlılık ve parlaklığın fark edileceğini söyledi.

Irak genelinde kuru iğne tedavisinin az uygulandığını kaydeden Fizyoterapist Parez Kerim, “Eğitim olarak bu tedavi yöntemi verilmiyor. Öğrenenlerin de çoğu yurt dışında eğitim almaktadır. Bu işlem, doğal tedavi kalıbına giriyor ancak bölgede doğal tedavi eğitiminde bu konu yer almıyor.” dedi.

Kendisinin eğitmen olduğu bir kurs açtığını kaydeden Kerim, “Bir ay önce açtığım kursa 23 kişi katılım gösterdi. Erbil ve Süleymaniye’den katılımcılar bulunuyordu.” şeklinde konuştu.

Fizyoterapist Parez Kerim, tedavinin ardından 2 saat boyunca duş alınmasının uygun görülmediğini aktararak, “Deri üzerinde delikler olacağı için herhangi bir enfeksiyona yol açmaması için suya değmemesi daha iyidir.” ifadesinde bulundu.

Kerim, “Hamileler, gebelik sürecinin ilk 3 ayında tedaviyi yapamaz. Derileri hassas olanlar, şeker hastaları, yanıkları olan kişiler ve iğne fobisi olanlara tedaviyi uygulamıyoruz.” dedi.

Kuru iğne tedavisinin genel olarak her yaşa uygun olduğunun altını çizen Kerim, “Tedavide uygulanan iğne normal iğneden çok daha ince. Bu nedenle de uygulandığında herhangi bir acısı olmuyor. İğne tek seferlik kullanılıyor ve direkt çöpe atılıyor. Atarken de bir kutuya koyup atmamız daha uygun çünkü çöpü birisi karıştırırken herhangi bir hastalık bulaşabilir.” açıklamasında bulundu.

Kas bölgelerine göre iğne sayısının da değişiklik gösterdiğini aktaran Kerim, iğneler çok ince olduğu için kanama ihtimalinin yok denecek kadar az olduğunu kaydetti.

Kerim, tedavinin ilaçsız bir yöntem olduğunu söyleyerek, 10 bin kişiden 1 kişide yan etkisinin olabileceğini aktardı.

Koma gibi ağır hastalığı olanlar için de elektrik desteğiyle tedavinin uygulandığını kaydeden Fizyoterapist Parez Kerim, zayıflamak isteyen kişiler için tedaviyi şu şekilde uyguladıklarını anlattı:

“Zayıflama yöntemi için sekiz iğne kulağa, dört iğne de karın bölgesine batırılıyor. Haftada iki kere uygulanıyor. Ancak halkın birçoğu iğneden korkuyor. İşlemleri anlatırken bazıları, ‘bana iğne yöntemi yapmazsan daha iyi’ diyor. Bu nedenle de iğne fobisi olanlara tedaviyi uygulamamak daha doğru."