Abo Kahveci Kahvehanesi... Asırlık Bir Geleneğin Hikayesi!

Kahve en popüler içeceklerden sayılırken, birçok ülkede aktif bir güne başlamak için günlük rutinlerden biri olarak bilinmektedir. Bu nedenle kahve ticareti petrol ticaretinden sonra  dünyanın en büyük ikinci ticaret ürünü sayılmaktadır.

Dünya genelinde milyonlarca kişi, kahve ekimi ve biçimi, uluslararası kahve markalarının fabrikalarında nakliye, marketlerde satış ve pazarlama sayesinde günlük geçimini sağlıyor.

Erbil de kahveden mahrum kalmamış ve şehir sakinleri her zaman kahveyi sevmiştir. Erbil’deki en ünlü kahvehanelerden biri de Abdullah Süleyman'ın Kahvehanesiydi. Söz konusu kahvehane zaman içerisinde “Abo Kahveci” olarak ün kazanarak Erbil’de halen çalışmasını sürdürüyor.

Erbil’de Abo Kahveci Kahvehanesinin şu anki sahibi Ali Kahveci ile kahvehanenin kuruluşu ve günümüze uzama hikayesi hakkında röportaj gerçekleştirdik.

“Halkın ona duyduğu sevgiden dolayı Abo Kahveci olarak anılmıştır”

Abo Kahveci’nin hikayesi nasıl başladı?

Abo Kahveci Kahvehanesi, Erbil'de eski bir kahvehane. 1886’da, günümüzde şehir parkı olarak bilinen Erbil Kalesi’nin karşısındaki alanda kurulmuştur. İlk kahvehane, Süleyman’ın oğlu Abdullah ismiyle kurulmuştur. Etrafındakilerin sevgisinden dolayı daha sonra Abo olarak

anılmıştır. İlk önce çaycılıkla başladı, sonra kahveyi getirerek kendi elleriyle öğüttü ve sabahın erken saatlerinde ücretsiz olarak servis etti. Halkın ilgi odağı haline gelmesinin ardından pek çok kişi, “Abo Kahveci Kahvehanesine gitmeyenler Erbil’i ziyaret etmemiştir demektir.” Diyerek kahvehanenin ününden söz etmiştir.

“Abo Kahveci Kahvehanesi, Erbil’in önde gelen şahsiyetlerinin buluşma yeriydi”

Abo Kahveci Kahvehanesinin önemi neydi ve ziyaret edenler kimlerdi?

Abo Kahveci Kahvehanesi, meşhur olduktan sonra önemli toplantıların yapıldığı bir yer haline geldi. Erbil’in önde gelen mollaları, öğretmenleri, doktorları, aydınları ve politikacılarının çoğu, çay ve kahve içmek ve o dönemin birçok önemli konusunu tartışmak için burada toplanırdı.

“Kahvehane, 1983 yılına kadar nesilden nesile ilk günkü yerinde bulunuyordu”

Kahvehane ne zamana kadar işlevini sürdürdü ve kapatılmasının ana nedeni neydi?

Aslında kahvehane, 1983’e kadar şehir parkı olarak bilinen Erbil Kalesi’nin karşısındaki konumunda kaldı, ancak Abo Kahveci Kahvehanesinde çalışanların öğretmen ve devlet memuru olarak görevlerini sürdürmesi nedeni ile meslek dedeme ulaştı. Daha sonra babam eğitimine devam etmek istedi, üniversite diplomasını aldı ve öğretmen oldu. Bu nedenle de kahvecilik mesleğine devam edemedi.

“39 yılın ardından mesleğe dönmeye karar verdim”

Mesleğe dönmeye karar vermenizde sizi tetikleyen şey neydi?

17 yıldır avukat olarak görev yaptığım için şirketlerle çalışıyorum ve Türkiye’ye seyahat ediyorum. Oradayken bir gün Erbil’e kahve getirmeyi düşündüm. Erbil’e farklı bir markayla kahve getirdim ama daha sonra ürünlerin tükendiğini görünce onu Kahveci Kahvesi adında kendi markamıza çevirdim. Bu adımım, mesleğin dördüncü kuşağı olarak dedemin mesleğine geri dönmeye ve bir yer açıp ata mesleğimizi sürdürmeye karar vermemi sağladı.

“Erbil Kayseri Çarşısı kültürel ve klasik bir yer olması sebebiyle kahvehanenin açılması için uygun konumdu”

Erbil Kayseri Çarşısı’nda Abo Kahveci Kahvehanesini açmaya ne zaman ve nasıl karar verdiniz?

İki yıldır kahve ticareti yapıyorum, önce Erbil Kalesi’nde bir kahvehane açılmasını istedik, iki-üç kez talebime rağmen birçok engelle karşılaştık. Daha sonra Erbil Kayseri Çarşısı’nın kültürü ve tarihi değeri nedeniyle, Erbil’in özgünlüğünü yansıtan böyle bir kahvehanenin açılması için en uygun yer olarak gördük.

“Günümüzde bile yaşlı insanlar gelip kahvemizi içiyor”

Dedenizin mekanında daha önce kahve içen ve şimdi tekrar sizin yanınızda kahve içmeye gelenler var mı?

Tabii ki hala birçok kişi gelip, “Zamanında Abo’nun kahvesini içtik.” diyorlar. Naşat Terzi, İzeddin Vadi, Azad Emin Amca ve Erbil’in birçok önemli şahsiyeti bizi ziyaret ediyor. Kahvehanenin aynı atmosferi ve tadı verdiğini söylüyor.

“20 çeşitten oluşan Kahveci Kahvesi markasının ürünlerinin kaynağı Brezilya ve Uganda gibi ülkelerden geliyor”

Kahveci Kahvesi’ni bir kahvehaneden global bir markaya dönüştürmeye nasıl karar verdiniz?

Çocukluğumdan beri Abo Kahveci adını duydum, bu da beni kahvehanenin Ali Kahveci adı altında kayıtlı olan küresel bir marka yapmaya teşvik etti. Brezilya ve Afrika’dan, özellikle de en kaliteli kahveye sahip Uganda’dan kahve çekirdekleri alıyoruz. Tonlarca kahve çekirdeği İstanbul’daki fabrikamıza iletiliyor, 20 farklı aromayla kahveyi öğütüyoruz. En popüler çeşitleri Türk kahvesi, Dibek, Osmanlı, fıstık ve çeşitleri olup, çoğu yedi veya sekiz çeşit kahvenin karıştırılması ile üretiliyor. Ayrıca “sakızlı kahve” denilen özel ve eşsiz bir tada sahip bir lezzetimiz mevcut.

“Hedefimiz sadece Erbil’e değil, tüm Irak’a ve hatta yurt dışına kahve ihraç etmek”

Ata mesleğinizi Erbil dışında sürdürmeyi planlıyor musunuz?

Evet kesinlikle hedefimiz Kahveci Kahve ürünlerini gelecekte Irak’taki diğer illere ve hatta yurt dışına ihraç edebilmek. Erbil’de bir şube daha açmak, hatta Irak’ın diğer şehirlerinde bulunmak istiyoruz.