Irak'ta eski rejimin düşmesinden bu yana, Türkmenler toprak ve halk olarak Irak'ın birliğine en sadık etnik gruplardan biri olmalarına ve her zaman "Irak herkes içindir, Irak'ın birliği kırmızı çizgimizdir" sloganını yükseltmelerine rağmen, devlet kurumlarında doğal haklarını elde edemediler. Ülkedeki Araplar ve Kürtlerden sonra üçüncü en büyük etnik grup olmalarına rağmen, siyasi ve hukuki olarak sürekli bir ötekileştirmeyle karşı karşıya kaldılar.
Burada şu soru ortaya çıkıyor:
Bu ötekileştirmenin nedeni Türkmenlerin kendileri mi, yoksa onları siyasi sahneden uzaklaştırmaya çalışan taraflar mı var?
Bazıları Türkmenlerin mezhepsel olarak bölünmüş olduğu yalanını yaymaya çalışıyor; kimileri İran eksenine bağlı olmakla, kimileri ise Türk tarafına sadık olmakla suçlanıyor. Ancak bu iddialar asılsızdır ve sadece Türkmen saflarını bölmek ve aralarına nifak sokmak için kötü niyetli bir girişimdir.
Gerçek şu ki, Irak'taki Türkmenler tek bir halk, tek bir ses ve gelecek seçimlerde tek bir yöne sahipler: Irak Türkmen Cephesi.
Bu nedenle, Türkmen saflarının birliği bugün her zamankinden daha acil. Her Türkmen birey, çocuklarının ve torunlarının geleceği için, bu kadim etnik grubun Irak Parlamentosu'ndaki adil temsilini sağlamak için sandıklarda etkili bir sese dönüşmelidir.
Oyunuz bir emanettir, katılımınız bir görevdir ve birliğiniz zafere giden yoldur.
Tüm etnik gruplarını ve bileşenlerini onurlandıran birleşik bir Irak için tek yürek, tek saf olalım.