Dünya

Erdoğan: Irak'tan Suriye'ye sınırlarımız boyunca barışı, birlikte kazanmayı savunuyoruz

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Gıda güvenliği konusunda en küçük bir ihmale toleransımız yoktur. Her ne surette olursa olsun daha fazla para kazanmak için insanımızın sağlığını tehlikeye atanlarla mücadelemiz aynı kararlılıkla sürecektir." dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.

Hükümetin en hassas davrandığı konuların başında temiz ve sağlıklı gıdaya erişim ile gıda güvenliğinin geldiğini vurgulayan Erdoğan, "İnsanımızın ücretini ödediği üründe hile, hurda, aldatmaca olmaması için ne yapılması gerekiyorsa, yapmanın çabası içindeyiz." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, denetimler sonucunda taklit-tağşiş yapılan sağlıksız ürünlerin artık anlık olarak Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yayımlandığını anımsatarak, İstanbul'da 2'si çocuk 3 gurbetçinin hayatını kaybetmesinin ardından basın organlarında yaşanan tartışmalara bakıldığında bu konudaki hassasiyetin ne kadar yerinde, doğru ve isabetli olduğunu tekrar gördüklerini söyledi.

Olayla ilgili soruşturmanın şu an çok boyutlu bir şekilde devam ettiğini belirten Erdoğan, emniyet birimleri ve savcıların gerekli tahkikatı yapacağını, ölümlerin neden kaynaklandığının ortaya çıkacağını kaydetti.

Erdoğan, burada ikircikli bir tavra da şahitlik ettiklerini dile getirerek, "Geçen sene, kimi meşhur markalar dahil, ürünlerde tağşiş, taklit, hile, hurda tespit ettiği için ana muhalefetin insafsızca eleştirdiği devlet kurumlarımız, bugün aynı kesimlerce yine hedef tahtasına konuluyor. Oysa biz, tarladan sofraya uzanan o büyük emek yolculuğunun her adımında, denetmenlerimiz vasıtasıyla gerekli kontrollerin titizlikle yapılmasını sağlıyoruz." diye konuştu.

Vatandaşlardan gelen ihbar ve şikayetlerin dikkatlice değerlendirildiğinin altını çizen Erdoğan, "Herhangi bir sorun, sıkıntı veya yönetmeliklere aykırı bir durum tespit ettiğimizde de kimsenin gözünün yaşına bakmıyoruz. 2025 yılında ülke genelinde yürütülen çalışmalar kapsamında tam 1 milyon 103 bin gıda kontrolü gerçekleştirildi. Kayıt ve onaydan hijyene, izlenebilirlikten muhafaza şartlarına kadar her detay tek tek incelendi. Kurallara uymadığı tespit edilen 25 bin 750 işletmeye toplam 2 milyar 206 milyon lira idari para cezası uygulandı." dedi.

- "Vatandaşımız, karekod okutarak anında öğrenebiliyor"

Suç teşkil eden 495 dosyayı Cumhuriyet savcılıklarına intikal ettirdiklerini aktaran Erdoğan, millete karşı şeffaflığı artırmak için yeni uygulamaları da yakın zamanda devreye aldıklarını hatırlattı.

Erdoğan, daha önce belli dönemlerde açıklanan taklit ve tağşiş listesini anlık olarak ilan ettiklerini anımsatarak, "Böylece ceza verilen işletmelerin yaptığı sahtekarlığı vatandaşımızın da anında görebilmesini temin ediyoruz. Bir diğer önemli yenilik, gıda işletmelerindeki karekod uygulamasıdır. Vatandaşımız, işletmenin en son ne zaman denetlendiğini, hangi şartlarda incelendiğini, sadece bir karekodu okutarak anında öğrenebiliyor. Milletimizin sofrasına gelen her lokmanın helal, sağlıklı ve güvenilir olması için yürüttüğümüz çalışmaları hız kesmeden devam ettireceğiz." ifadelerini kullandı.

Sağlıklı ve güvenilir gıda denetimleri yanında fahiş fiyatlara, stokçuluk ve haksız ticari eylemlere de göz açtırmadıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"2025 yılı içerisinde 470 bin firma denetlenerek, 2,4 milyar liralık idari para cezası uygulandı. Rekabet Kurumumuz tarafından yapılan tüm çalışmalar kapsamında bu sene içinde 196 firmaya toplamda 11,5 milyar liralık idari para cezası tatbik edildi. Gıda güvenliği konusunda en küçük bir ihmale toleransımız yoktur. Her ne surette olursa olsun daha fazla para kazanmak için insanımızın sağlığını tehlikeye atanlarla mücadelemiz aynı kararlılıkla sürecektir. Vatandaşımızın güvenli gıdaya ulaşmasını temin ederken elbette evine ekmek götürmeye çalışan esnafımızın da hakkını, hukuku koruyacağız. İstanbul'daki elim olay henüz aydınlatılmamışken yeme içme sektörümüzü itham eden art niyetli yorumları da doğru bulmadığımızı ifade etmek istiyorum."

- "Suriye'de tüm aktörlerle çalışmaya devam edeceğiz"

İmparatorluk bakiyesi olan Türkiye'nin çok büyük bir devlet, Türk milletinin de büyük hedefleri ve hayalleri olan bir millet olduğunu ifade eden Erdoğan, bu hedeflere ulaşabilmek için içeride olduğu kadar yurt dışında da çok boyutlu bir politika izlediklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Aynı tarihi, aynı kaderi ve aynı istikbali paylaştığımız tüm dost ve kardeşlerimizle barış içinde yaşamanın gayretindeyiz. Irak'tan Suriye'ye güney sınırlarımız boyunca barışı, adaleti, istikrarı ve birlikte kalkınmayı, birlikte kazanmayı savunuyoruz." dedi.

Irak'ta 11 Kasım'da yapılan Irak Temsilciler Meclisi seçimlerinin sorunsuz ve barışçıl bir ortamda gerçekleşmesinden memnuniyet duyduklarını dile getiren Erdoğan, seçimlerin Irak halkı için hayırlara vesile olmasını diledi. Erdoğan, bundan sonra da Irak'ın yanında olacaklarının altını çizdi.

Suriye'nin uluslararası ilişkilerde yakaladığı ivmeyi memnuniyetle takip ettiklerini belirten Erdoğan, "Bu komşu ülkenin birlik, beraberlik ve bütünlüğünü güçlendireceğine inandığımız 10 Mart Mutabakatı'nın uygulanmasıyla ilgili kararlı duruşumuzu koruyoruz. Türkiye, bu meselenin suhuletle çözümü için her türlü katkıyı sunmaya hazırdır." diye konuştu.

Erdoğan, 8 Aralık devriminin birinci yıl dönümü yaklaşırken artık hiç kimsenin geçmişe takılıp kalmaması ve ortak gelecek vizyonuyla hareket etmenin yollarını araması gerektiğine işaret ederek, şöyle devam etti:

"Bölgemize dair yayılmacı emeller güdenlerin telkin, işmar ve kışkırtmalarına prim verilmemelidir. 'El atına binenin tez ineceği' gerçeğini, hiç ama hiç kimse unutmamalıdır. Türkiye, daha önce defalarca söylediğim gibi, Suriye'deki bütün halkları kardeşi olarak görmekte, herkesin huzurunu, güvenliğini, esenliğini istemektedir. Bu anlayışla önümüzdeki dönemde Suriye'de kalıcı huzur ve istikrarın tesisi için bölgedeki tüm aktörlerle diyalog içinde çalışmaya devam edeceğiz."

- "Konteynerlerin Gazze'ye sevki, rahatlamaya yol açacaktır"

Gazze'de Türkiye'nin de katkısıyla sağlanan ateşkesin ihlallere rağmen devam etmesini çok kıymetli bulduklarını vurgulayan Erdoğan, "HAMAS, Netanyahu hükümetinin tüm provokasyonlarına rağmen attığı imzanın arkasında duruyor ve sorumluluklarını yerine getiriyor. Başta Sayın Trump olmak üzere, Amerikan yönetiminin de bu konuda yapıcı bir yaklaşım sergilediğini görüyoruz. İnsani yardımlar konusunda İsrail'den kaynaklı çeşitli aksaklıklar yaşansa da biz mevcut tüm imkanları kullanarak, Gazze'ye yardımlarımızı ulaştırıyoruz." dedi.

Erdoğan, 810 ton insani yardım taşıyan 18'inci İyilik Gemisi'nin, cuma günü El-Ariş Limanı'na ulaştığını, 47 tır dolusu malzemeyi Refah Sınır Kapısı'na yönlendirdiklerini belirterek, şunları kaydetti:

"Öte yandan, havaların soğuması ve yağışların başlamasıyla birlikte Gazze'deki durum giderek kötüleşiyor. Gazze halkının bir an önce derme çatma çadırlardan kurtarılması gerekiyor. Ülkemizdeki konteynerlerin Gazze'ye sevki, sahada ciddi bir rahatlamaya yol açacaktır. Bununla ilgili temaslarımız da devam etmektedir. Burada şu gerçeğin altını önemle çizmek durumundayım, Filistin devleti kurulmadan, bölgeye tam olarak huzur, istikrar ve güven ortamının yerleşmesi mümkün değildir. Filistin'de işgal devam ettikçe, Filistin kanadıkça, Filistinlilerin toprakları gasbedildikçe, açık söylüyorum, bölgedeki hiçbir ülke güvenlik içinde olamaz. 1967 sınırları temelinde iki devletli çözüme yaklaştığımız ölçüde barış kapısı aralanacak, uzaklaştığımız ölçüde de bu kapı kapanacaktır. Bu gerçeğin hiçbir şekilde göz ardı edilmemesi gerektiğine inanıyorum. Türkiye'nin bütün çabası, bütün gayreti de bunun içindir. Günü kurtarmayı değil, müreffeh bir geleceği inşa etmeyi hedefliyoruz. Önümüzdeki dönemde daha çok çalışacağız, daha fazla emek harcayacağız ve inşallah bölgede kalıcı barışa giden yolun ardına kadar açılmasını sağlayacağız."