Sözcü Kalın: Yaşanan ilhak ve yükselen şiddete rağmen diplomasi kapısının açık tutulması gerek

Türkiye Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın perşembe günü Putin ile görüşeceğini belirtti.

Dünya 11.10.2022, 23:01
Sözcü Kalın: Yaşanan ilhak ve  yükselen şiddete rağmen diplomasi kapısının açık tutulması gerek

Türkiye Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin, "Şu anda yaşanan ilhak ve sonrasında yükselen şiddete rağmen biz hala diplomasi kapısının açık tutulması gerektiğini düşünüyoruz. Bu yönde iki tarafa telkinlerde bulunuyoruz." dedi.

Kalın, 24 TV'de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Astana'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir görüşmesi olacak mı?" sorusu üzerine Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın perşembe günü Putin ile bir görüşme yapacağını söyledi.

"Rusya-Ukrayna savaşında, Türkiye birçok meselede önemli adımlar attı. Gelinen aşamada buradaki rolü ne olacak? İstanbul'da, Putin ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin bir araya getirilmesi Astana'da görüşülecek mi?" sorusuna Kalın, "Biz, öncelikle diplomasinin kapısını açık tutmak istiyoruz. Savaş şiddetlenince ki şu anda maalesef şiddeti artacak gibi görünüyor. 'Artık diplomasinin zemini kalmadı' diye düşünenler genelde yanılırlar. Tam tersine diplomasi böyle dönemlerde daha da önemli hale gelir." yanıtını verdi.

Antalya Diplomasi Forumu'nda ve İstanbul'da Rusya-Ukrayna tarafını bir araya getirdiklerini, tahıl sevkiyatı anlaşmasını, esir mübadelesini yaptıklarını, Zaporijya Nükleer Santrali'nin etrafında güvenliği sağladıklarını anımsatan Kalın, "Bütün bunları dikkate alarak, şu anda yaşanan ilhak ve sonrasında yükselen şiddete rağmen biz hala diplomasi kapısının açık tutulması gerektiğini düşünüyoruz. Bu yönde iki tarafa telkinlerde bulunuyoruz." dedi.

"ABD'nin Rusya-Ukrayna savaşının devam etmesini istediğini görüyoruz. Burada rollerin değiştiği, Rusya'nın 'gelin oturalım, konuşalım' dediği yerde, Ukrayna'nın 'hayır, istemiyoruz, çünkü siz, bize saldırıyorsunuz' cümlesinin arkasında ABD ya da Batı olabilir mi?" sorusu üzerine Kalın, "Bu savaşın iki boyutu var. Birinci boyutu Ukrayna topraklarında yaşanan işgal ve ilhak. Bunun sonlanması, çatışmaların durması lazım. Bunda bir şüphe yok. Bunun yolu da daha fazla savaş değil, müzakere, diplomasi." ifadelerini kullandı.

Savaşın ikinci boyutunun daha geniş bir jeopolitik zeminde gerçekleştiğini belirten Kalın, "Burada da Rusya ile Batı arasında farklı bir hesaplaşma, bir karşı karşıya gelme var." dedi.

- "Şu anda savaş taraftarları daha güçlüler"

"Rusya-Ukrayna savaşında süreç neye doğru gidiyor?" sorusuna Kalın, "Şu anda savaş taraftarları daha güçlüler ve daha fazla savaş istiyorlar. Avrupa ülkelerinin önemli bir kısmı, ABD, savaşın devam etmesi yönünde bir tercih ortaya koyuyor. Rusya da buna karşı 'daha fazla savaş' diyor. Dünkü saldırıları gördük, 2 gün önce Kerç Köprüsü'nün vurulması, ardından 80'e yakın füzenin fırlatılması bu şeyin artacağını gösteriyor." cevabını verdi.

"Yunanistan meselesi son dönemde rahatsız edici dereceye geldi. Yunanistan, ABD'den aldığı destekle 'yangın söndürme tatbikatı' adı altında bir askeri tatbikat yapıyor. Yunanistan, Ukrayna olma yolunda mı? Bizi de Rusya kılıfına mı sokacaklar? Böyle mi düşünülüyor?" sorusu üzerine Kalın, Yunanistan'ın bir süredir Türkiye karşıtlığı bir proje yürüttüğünü, ancak bunun başarısız olduğunu söyledi.

Yunanistan'ın kendi güç ölçeği çerçevesinde Türkiye ile nasıl bir ilişki içinde olacağını yeniden tanımlaması gerektiğini vurgulayan Kalın, Yunanistan'ın bazı güçleri arkasına alarak, Türkiye karşıtı lobileri harekete geçirerek alabileceği mesafenin belli olduğunu kaydetti.

- Libya ziyareti

Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla Türkiye'den üst düzey bir heyetin Libya'ya resmi bir ziyaret gerçekleştirdiği ve hidrokarbon anlaşması imzalandığı hatırlatması üzerine, Fethi Başağa'ya bağlı birliklerin 27 Ağustos'ta Trablus'a girmeye çalışmasının ardından Libyalı mevkidaşlarını İstanbul'a davet ettiklerini ve son ziyaretin de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla bu davet kapsamında gerçekleştirildiğini söyledi.

Trablus'a gittiklerini ama Bingazi ve Tobruk'taki temaslarının da devam ettiğini belirten Kalın, hidrokarbon anlaşmasının, 2019'da Serrac Hükümeti döneminde imzalanan deniz yetki sınırlarını belirleyen anlaşma olduğunu anımsatarak, şöyle devam etti:

"Türkiye ile Libya'nın deniz komşusu olduğumuzu da tescil eden çok önemli bir anlaşmaydı. Biz onaylattık, Libya tarafı da onaylatma süreci içerisinde. Haritaya doğru açıdan baktığınız zaman, 'Evet Türkiye ile Libya deniz komşusuymuş. Deniz yetki alanları bağlamında bir iş birliği yapabiliyormuş.' Herhangi bir başka ülkenin hakkını hukukunu ihlal etmeden Yunanlıların iddialarının hiçbir kıymeti yok. Çünkü bu Türkiye ile Libya arasında yapılmış bir anlaşma. Benzer bir anlaşmayı Yunanistan, Mısır ile yaptığı zaman kimse bir şey demedi onlara. Yani 'Yunanistan nere, Mısır nere?' demedi. Deniz yetki alanları açısından baktığınızda haritaya farklı bir zaviyeden bakmak gerekiyor. Bu farkındalığı yeniden inşa etti aslında. Hani 'bizim Libya'da ne işimiz var?' söylemlerinin de aslında ne kadar anlamsız, yersiz olduğu bir defa da ortaya çıkmış oldu.

Ama en önemlisi Türkiye ilk defa bir başka ülkeyle deniz yetki anlaşması imzalamak suretiyle Akdeniz'de çok önemli bir varlık iddiasında bulundu. Doğu Akdeniz'de en uzun kıyısı olan ülkeyiz. Mevcut haritaları, bizim için hiçbir kıymeti olmayan Sevilla Haritası gibi haritaları önümüze koyarak, bizi adeta Antalya Körfezine hapsetmek isteyen bir bakış açısı vardır. Cumhurbaşkanımızın vizyoner liderliği ve güçlü iradesiyle Serrac Hükümeti ile o anlaşma İstanbul'da, Dolmabahçe Ofisi'nde yapılmıştı. Uzun müzakereler sonunda gecenin geç bir vaktinde. O anlaşma imzalandığında biz tarihi bir ana şahitlik ettiğimizi biliyorduk. Orada bir anlamda Türkiye kendi haritasının ilk örneklerini, ilk çizgilerini çizmiş oldu. Doğu Akdeniz'den bahsediyorsanız Türkiyesiz bir Doğu Akdeniz haritası çizemezsiniz."

- Yeni hidrokarbon anlaşması

Yeni hidrokarbon anlaşmasının Libya ve Türkiye'nin ortak deniz sahalarında ve uluslararası sularda ortak arama-tarama, sondaj çalışmaları yapılmasını karara bağlayan bir anlaşma olduğunu ifada eden Kalın, "Gayet meşru, kimsenin deniz sahasıyla ihtilaf içerisinde olmayan, Türkiye'de yahut Libya açıklarında veya uluslararası sularda arama-tarama, sondaj çalışmaları yapması için ahdi zemin oluşturan son derece önemli bir anlaşma." dedi.

Türkiye'nin arama-tarama faaliyetleri bakımından imkan ve kabiliyetlerini arttırdığını vurgulayan Kalın, şöyle konuştu:

"Aynı savunma sanayinde olduğu gibi bu gözden kaçıyor bazen ama bizim şu anda iki arama-tarama, 5 sondaj gemimiz var. Bu muazzam bir şey. Bu kapasite o kadar yükseltildi ki, bunu zaten bugüne kadar yapılmamış olması çok büyük bir eksiklik. Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkesiniz ama sizin bir arama tarama filomuz yok. Ama hamdolsun şu anda var. Zaten Karadeniz'de bulundu, arkası gelecek. Muhtemelen Karadeniz'de inşallah kapasite artırımı olacak."

"Cumhurbaşkanı Erdoğan, Esed ile görüşecek mi?" sorusu üzerine Kalın, şu yanıtı verdi:

"Şimdi, şu anda böyle bir siyasi zemin yok. Böyle bir arayışın içerisinde değiliz ama Cumhurbaşkanımız hep şunu söyler, 'Diplomaside kapıyı kapatmak diye bir şey olmaz.' Kendisinin talimatlarıyla istihbarat başkanı görüşüyorlar, konu bazlı zaten görüşmeler yapıyorlar. Bunu kendisi de bir müddettir söylüyor. Bunun dışında kendisinin bize, 'siyasi kanaldan görüşmeler yapın.' tarzında bir talimatı olmadı ama onu bir ihtiyat kaydı olarak koydu. Yarın öbür gün ülkemizin çıkarları gerektirdiğinde belki bu görüşmede olabilir, olmayabilir ama şu anda hemen bugünden yarına böyle planlanmış bir şey yok. Bizim Suriye konusundaki bakış açımız da belli. Orada şeffaf, uluslararası hukuka uygun, kucaklayıcı ve kuşatıcı, seçim yapmak suretiyle bir hükümetin işbaşına gelmesi, bu iç savaşın sona erdirilmesi ve Suriye'de şartlar olgunlaştığı zaman da Türkiye'deki mültecilerin ülkelerine geri dönmesi. Bunu da Birleşmiş Milletler parametreleri çerçevesinde yani gönüllü, güvenli ve onurlu bir şekilde yapmalarını sağlayacak çalışma devam ediyor."

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 35 58
4. Beşiktaş 35 54
5. Başakşehir 34 52
6. Alanyaspor 35 49
7. Kasımpasa 34 49
8. Rizespor 35 49
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 35 44
12. Samsunspor 35 42
13. Kayserispor 35 41
14. Ankaragücü 35 39
15. Karagümrük 35 37
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 34 34
18. Hatayspor 34 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 35 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 33 72
2. Göztepe 33 69
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 9
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 36 83
2. M.City 35 82
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 34 60
6. Newcastle 35 56
7. M. United 34 54
8. Chelsea 34 51
9. West Ham United 35 49
10. Bournemouth 36 48
11. Wolves 36 46
12. Fulham 36 44
13. Brighton 34 44
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 36 37
16. Brentford 36 36
17. Nottingham Forest 36 29
18. Luton Town 36 26
19. Burnley 36 24
20. Sheffield United 36 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 34 87
2. Girona 34 74
3. Barcelona 34 73
4. Atletico Madrid 34 67
5. Athletic Bilbao 34 61
6. Real Sociedad 34 54
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 33 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 34 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 34 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 34 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 34 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14