'ALİ İNCEPARMAK, MÜZİK DEMEKTİR'
Müzik, sizin hayatınızın ne kadarını kapsıyor?
Müzik benim hayatımda her şeydir. Müzikle uyur uyanır, oturup kalkarım, hatta dinlenmem bile müziğe bağlıdır. Yorgunken saz çalarak dinlenirim. Kısacası Ali İnceparmak, müzik demektir.
'MÜZİSYENLİK VE ARANJÖRLÜK BİRBİRİNE BAĞLIDIR'
Siz müzisyen olarak mı yoksa aranjör olarak mı öne çıkıyorsunuz?
Ben müzisyen olarak başladım ve aranjörlük girdi hayatıma. Aslında her ikisi de birbirine bağlı. Müzisyen olmadan aranjör olamazsın. Ben ikisini de aynı seviyede yapıyorum ama beni özellikle eskilerden tanıyanlar bilir ki; Ali İnceparmak önce müzisyen sonra aranjör, sonra da ses mühendisidir. Tanımayanlar ise adımı hangisiyle duyuyorsa onunla bilir. Bunun sebebini de şöyle anlatayım, burada bu işin bir okulu ve özel eğitimi yok. Eğitmeye çalıştığımız kişiler de henüz tamamen öğrenmeden kendi işini yapmaya çalıştığı için başarısız oluyor. Bu yüzden de tüm işleri tek bir insan yapmak zorunda kalıyor.
Voice Studio olmasaydı Türkmen sanatı nerede olurdu? Böyle kaliteli kayıtlar alınır mıydı? Sizce Voice Studio’nun Türkmen sanatına olan katkısı nedir?
Aslında Voice Studio’nun kurulmasının sebebi de böyle bir stüdyoya sahip olmamamızdı. Ben kendi saz ve bağlama bestelerimi kaydetmek istediğimde diğer ülkelerdeki kayıtlarla aynı kalitede olmadığını fark ettim ve kendi kayıtlarımı alabilmek için bu işi öğrendim. Sanatçılar da bu kaliteyi sevdiği için kayıtlara başladık. Yani aslında kaliteli kayıt olmadığı için Voice Studio var oldu.
Ali İnceparmak özel hayatında nasıl biri?
İşten geriye kalan zamanımı ailem ve çocuklarımla geçirmeye çalışıyorum. Eğlenceli, şakacı ve güler yüzlü bir insanım. Vaktimi evime ve arkadaşlarıma ayırıyorum. Ama hayatımın büyük kısmı müzikle geçtiği için fazla bir özel hayatımın olduğu söylenemez, artık özellikten çıkıp genel hale gelmiş durumda.
Bazı sanatçılar, özellikle de genç sanatçılar Ali İnceparmak’a ulaşmanın zor olduğunu söylüyor. Peki Ali İnceparmak’a ulaşmak gerçekten de zor mu?
Bu sorunun cevabı hem evet olabilir hem de hayır. Bilinmeyen numaralara pek cevap vermem, zaten günümün neredeyse tamamı stüdyoda geçer. Bazı günler 6-7 kayıt alabiliyorum ve çalışırken telefon rahatsız etme modunda oluyor. İşim bittikten sonra telefonuma gelen mesaj ve aramalara cevap vermem ise çok zor, şayet tanıdık biriyse geri dönüş yaparım ama tanımadığım kişilere dönemiyorum çoğu kez. Belki de bu sebepten dolayı bana ulaşmak zor olabiliyor.