TEBA FM’de yayınlanan Diyalog programına katılan Romeo Hakari, ilk olarak IKBY Parlamentosundaki kota sandalyesinin tarihine ilişkin, “Kürdistan Bölgesi'ndeki parlamentoda kota sandalyesinin uygulanma tarihi, parlamentonun 2005-2009 yıllarının ikinci dönemine dayanıyor. Ancak Asuriler için bu süreç, 1992'deki ilk seçim sürecine kadar uzanıyor. Asuriler, o dönemde beş sandalyeye sahipti. Ne yazık ki, çekişmeler, Kürt ve ‘Kürdistani’ siyasi partilerinin sorunları nedeniyle, parlamentonun ilk dönemi 12-13 yıl sürdü.” dedi.
Hakari, “İkinci dönemde de Asurilerin beş sandalyesi vardı. Bu 5 sandalye halen devam ediyor. Daha sonra parlamentonun 2005-2009 yıllarının ikinci döneminde Türkmen kardeşlerimiz beş sandalyeye sahipti." ifadesini kullandı.
“Kota sandalyeleri, isteseler de istemeseler de birbirlerine yakın olmalı ve haklarını talep ederken birbirlerini savunmalı”
Milli Birlik Fraksiyonu Başkanı Romeo Hakari, Diyalog programında kota sandalyesiyle ilgili görüşlerine değinerek, “Kotanın, dini ve etnik oluşumları daha fazla yakınlaştırma konusunda iyi bir şey olduğunu düşünüyorum çünkü hepsinin aynı sorunları ve talepleri var. Bu nedenle kota sandalyeleri, isteseler de istemeseler de birbirlerine yakın olmalı ve haklarını talep ederken birbirlerini savunmalı.” açıklamasında bulundu.
“Zamanında sandık, seçmen kaydı ve kota sandalyesi için özel bir gün istedik ama o dönemde bütün Kürt partileri buna karşıydı”
“Kildani ve Asuriler kota sandalyelerine razı mı?” şeklindeki soruyu Hakari, "Kürdistan Bölgesi'ndeki bütün milletler aynı görüşe sahip. İkinci dönemde halkımızın temsilcilerine oy vermesi için çok mücadele ettik. Askeri güçlerde olduğu gibi, özel bir seçim günü belirlemelerini de istedik. Ayrıca özel sandık ve seçmen kaydının da olmasını talep ettik. O dönemde bütün Kürt partiler buna karşıydı. Daha sonra Birleşmiş Milletler, bunun insan haklarında ayrımcılık olacağını belirtti.” diyerek yanıtladı.
Hakari, “Büyük partilerin sandalyelerde istedikleri gibi değişiklik yapabileceklerinden ve istedikleri kişilere vermelerinden korkuyordum ve şu anda yaptıkları şey bu. Kendimiz ve Türkmenler için 10 ila 15 sandalye istedik. Çoğu zaman birçok konuda hemfikir olmayan Kürt partiler için kota sandalyesinin denge sağlamasını istedik." dedi.
“Kota sandalyesinin her 11’ine razı değilim. Şimdi olduğu gibi değil, daha iyi ve daha cesur olmalıydık"
Parlamentodaki her 11 kota sandalyesine razı olmadığını belirten Romeo Hakari, “Şimdi olduğu gibi değil, daha iyi ve daha cesur olmalıydık. Kürt partiler artık kendi aralarında anlaşamıyor ve kota sandalyelerini azaltmaya başvuruyor. Bence bu bir çözüm değil, hatayı hatayla düzeltemezsiniz." ifadesinde bulundu.
“Dört-beş parti arasındaki sorun, kota sandalyesini azaltarak veya artırarak çözülmemeli"
Beyt Nehreyn Partisi Genel Sekreteri Romeo Hakari, seçim yasası ve bu yasanın parlamentonun bir sonraki dönemi için düzenlenmesi konusuna ilişkin, “Bu seçim döneminin eski yasayla aynı olmasını ve iki nedenle yasanın düzenlenmemesini talep ettik; ilk olarak, insanlar kota sandalyelerinin azaltılması hakkında konuşmaya hazırlandı. Bunların tamamı Türkmen, Kildani, Asuri ve Kürdistan Demokrat Partisi'nin müttefikleridir. Bir partiyle anlaşmanız olduğunda, herkes birlikte çalışmalı ve partinin hedeflerini ve görüşlerini de savunmalıdır, diğer taraf da aynı şekilde. Dört beş parti arasındaki sorun, kota sandalyesini azaltarak veya artırarak çözülmemeli.” diye konuştu.
“Seçim yasasındaki düzenleme taleplerinin çoğu, erteleme ve kota sandalyesini azaltma yönünde”
Hakari, “Seçim yasasının olduğu gibi kalmasını istememin ikinci nedeni, seçim sürecinin bir hafta bile ertelenmesini istemememdir. Çünkü olanaksız ve demokrasi ilkelerine tamamen aykırıdır. Bence yasanın düzenlenmesini isteyenlerin çoğu, erteleme ve kota sandalyesinin azaltılması yönünde." dedi.
“Hepimiz haklarımızın çözüldüğünü söylememiz için başka aşamalarımız kaldı"
Milli Birlik Fraksiyonu Başkanı Romeo Hakari, "Kota sandalyesinin faydaları ve kazançları neler?” şeklindeki soruyu şu şekilde yanıtladı:
"Maalesef şu ana kadar ne Kürtler ne Kildani ne Asuriler ne de Türkmenlerin böyle bir kazanç elde ettiklerine inanmıyorum. Birlikte yaşama ve kabul görme anlamında evet, biz Milli Birlik Fraksiyonu olarak bu sorunların birçoğunu müttefikimizin desteğiyle çözdük. Kildani ve Asuri köylerini ziyaret etmeye ve sorunlarını ilgili makamlara aktarmaya devam ediyoruz. Bir gerçek var ki, Kürdistan Bölgesi hükümeti her zaman sorunların çözümünde destekleyici olmuştur. Aynı zamanda Kürtler hak ve ayrıcalıklarının yüzde yüzüne ulaşamadılar. Şimdi Kürtler kendilerini Kildani, Asuri ve Türkmenlerden daha fazla mazlum görüyor. Hepimiz haklarımızın çözüldüğünü söyleyebilmek için başka aşamalarımız kaldı."
Not: Programın tamamını TEBA FM sayfasından izleyebilirsiniz.