Reşid, Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da başlayan İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"Bu zirve, işgal ordusunun Filistin davasını ve Filistin halkının hak ve isteklerini ortadan kaldırmaya yönelik sefil bir girişimle işlediği suçlarını temsil ettiği zor koşullar altında gerçekleşiyor."diyen Reşid, "Irak, Filistin halkının adil bir çözüme ulaşma ve başkenti Kudüs-ü Şerif olan bağımsız bir Filistin devleti kurma yönündeki umutlarının gerçekleşmesi için kararlı ve destekleyici tutumunu yineliyor." ifadelerini kullandı.
İsrail'in Filistin halkına karşı izlediği intikam ve toplu cezalandırma politikalarını reddettiklerini kaydeden Reşid, çoğu çocuk, kadın ve yaşlı olan binlerce kişinin savaş kurbanı olmasının yanı sıra yerleşim yerleri, hastaneler ve sivil tesisleri hedef alan suçları kınadıklarını söyledi.
Abdullatif Reşid, Filistin halkını katliamlardan kurtarmak için uluslararası topluma çağrı yaparak, "Gazze Şeridi'ndeki sistematik saldırıların, ciddi ihlallerin ve sivil kurumların hedef alınmasının kınanması ve düşmanca saldırıların derhal durdurulması gerekir. Filistinli vatandaşlara destek noktasında insani yardım konvoylarının derhal ve kısıtlama olmaksızın Filistin topraklarına girmesine izin vermek için hızlı ve ciddi bir şekilde hareket edilmeli." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Reşid, şöyle devam etti:
"Gazze Şeridi'yle iletişimin kesilmesinin, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistin Mültecilerine Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) başta olmak üzere uluslararası kuruluşların görevlerini engellemenin yanı sıra, iki milyondan fazla insanı tecrit etmeyi ve orada işgal tarafından işlenen savaş suçlarını dünyadan gizlemeyi amaçladığını görüyoruz."
İşgal ordusunun Gazze'de yaptıklarının, yerinden etme, toprakları gasp etme, Filistin bölgelerinin Yahudileştirilmesi ve yerleşim inşaatlarının genişletilmesine dayalı ırkçı politikanın somutlaşmış hali olduğunu kaydeden Reşid, "İşgalci yetkililerin gerçekleştirdiği vahşi eylemler artık Filistinlileri evlerinden sürmeye yönelik suç niteliğinde bir girişimdir, sefil ve tamamen reddedilmiş bir politikadır." değerlendirmesinde bulundu.