TEBA

Erbil'de Türkmence hutbe için ayrılan camideki Türkmen vatandaş sayısı parmakla sayılacak kadar az!

Irak

Yaklaşık 8 yıldır Erbil'deki bir cami, Türkmence hutbe verilmesi için Türkmen vatandaşlarına ayrıldı ancak, camideki cuma hutbesine katılan Türkmen vatandaşlarının sayısı elin parmaklarını geçmeyecek kadar az.

Erbil'in Tacil Mahallesi’ndeki Küreciler Camisi, 2015'ten beri Erbil'de Kürtçe ve Arapçanın yanı sıra Türkmence hutbe verilmesi için şehirdeki Türkmen vatandaşlara tahsis edildi. Kararın uygulanmaya başlandığı günlerde, cuma ve bayram günleri çok sayıda Türkmen vatandaş camide hazır bulunurdu, hatta çoğu dini ibadetlerini milli kıyafetleriyle kutlayarak camiye güzel bir görünüm kazandırırdı. Ancak camideki Türkmen vatandaşlarının sayısı giderek azaldı ve artık bir Türkmen camisinden eser yok denilecek bir duruma gelindi.

TEBA ekibi olarak gazetemizin bu sayısında caminin durumuyla ilgili kapsamlı bir rapor hazırlayarak cami yetkilileri, din hocaları ve vatandaşlarla istişarelerde bulunduk.

İlk olarak Irak Kürdistan Bölgesi Yönetimi (IKBY) Millet Listesi Milletvekili Azad Küreci ile gerçekleştirdiğimiz röportajda, cuma hutbelerine Türkmencenin eklenmesi fikrinin başlangıcından bahsederek, “Öncelikle çok hassas bir konuyu seçtiğinizi belirtmek isterim. Vatandaşlarımızı kendilerine tanınan haklar konusunda bilinçlendirdiğiniz ve sorumlu hissettirdiğiniz için teşekkür ederiz. Erbil'de Türkmence hutbe verilmesinin başlangıcına gelecek olursak; bu konu 2015 yılına dayanıyor, 2014 yılında Erbil İl Meclisi Başkan Yardımcısı olduğumda milletimizin ayakta kalması için bir şeyler yapmayı düşündük. Yaptığımız şeylerden biri Erbil İl Meclisi'nin halen var olan tabelasına Türkçeyi eklemek oldu. Daha sonra Erbil'in hiçbir yerinde neden Türkmence hutbe yok diye düşündük, çünkü o zamanlar camilerde hem Kürtçe hem de Arapça hutbe veriliyordu. Bu nedenle, İl Meclisi Başkanı ve Eski Erbil Valisi Nevzad Hadi'nin yardımıyla Erbil'deki bir camide Türkmence hutbe verilmesi konusunu görüştük. Erbil Valisi bana bir vaiz ve cami bulmamı ayrıca Türkmence hutbe verilmesine başlayabileceğimizi söyledi. Biz de Wuşyar Hocayı bulduk ve Küreciler Camisi’ni belirledik. Böylece 2015 yılında Küreciler Camisi'nde Türkmence hutbe verilmeye başlandı ve bugüne kadar devam ediyor.” dedi.

Camideki Türkmen vatandaşlarının azlığının nedenine değinen Azad Küreci, “Küreciler Camisi’nde Türkmence hutbenin başladığı ilk cuma, hutbeye çok sayıda Türkmen vatandaş katıldı, katılımcıların yüzde 95'inden fazlası Türkmen’di ama ne yazık ki Türkmen katılımcı sayısı her hafta azaldı. Şu anda Küreciler Camisi’ndeki Türkmen vatandaşlarının sayısı elin parmaklarını geçmeyecek kadar az. Pek çok Türkmen camiye uzak olduğu için gitmediğini söylüyor, bu Türkmence verilen hutbeye gitmemek için bir sebep değil. Haftada sadece bir hutbe var ve bu haftanın sadece bir saatini soydaşlarıyla birlikte cuma hutbesine katılmaya ayırmaları gerekir.” ifadesini kullandı.

“Türkmence hutbe için cami ayrılmasaydı, cuma hutbesini kendi dilimizde dinleyelim diye cami tahsis edilmeseydi, ‘yetkililer milletleri için hiçbir çaba sarf etmiyor’ diyeceklerdi.” diyen Küreci, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

“Cami şu anda orada ama gitmiyorlar, birçoğu camide park yeri olmadığını bahane ederek camiye gitmiyor ancak şimdi caminin yanında büyük bir otopark olmasına rağmen Türkmenler katılım sağlamıyor. Türkmence hutbe verilen bir camide Türkmenlerin olmamasına çok şaşırıyorum. Cami, pazarın yüzde 50'sinin Türkmen olduğu Kayseri Çarşısı yakınında bulunuyor, en azından bunlardan 100’ü hutbede hazır bulunsun.”

Türkmenlerin kendilerine verilen haklara sahip çıkmadıklarından şikayetçi olan Küreci, “Sadece camiler değil Türkmen okullarımızda da Türkmen öğrenci sayısı az. Şu anda birçok Türkmen okulu var ama Türkmen aileleri çocuklarını Türkmen okullarına yazdırmıyor. Biz gerçekten hakkımıza sahip çıkmıyoruz. Ne yazık ki kendi dilimizde okullar var, bizler okumuyoruz, şirin dilimizle verilen hutbe var katılmıyoruz, kendi güzel kültürümüz var ama sahiplenmiyoruz. Hakikaten Türkmen vatandaşlarının kendi dillerinde verilen hutbeye katılmamalarının bir sebebini sorarsanız, size hiçbir sebep sunamam, sadece hakkımıza sahip çıkmıyoruz.” diye konuştu.

Erbil’deki başka bir caminin Türkmence hutbe için tahsis edileceği müjdesini veren Azad Küreci, “Küreciler Camisi’nde okunan hutbeye gitmeyen birçok kişinin mazereti 'Türkmenlerin yoğun olduğu mahallelerde Türkmence hutbe okunmalı, Küreciler Camisi uygun bir mahallede değil ve Türkmenlerin bulunduğu yerlerden uzak' demeleridir. Bu nedenle bu söyleşide başka bir cami için izin aldığımızı bildirmek isterim. Şafii Camii'ni belirledik ve Erbil'deki ikinci cami olarak Türkmence hutbe verilmesi için izni aldık. Bilindiği gibi bu cami Türkmenlerin yoğun olarak bulunduğu Zanyari Mahallesi’nde. Şafii Camii'nde Türkmence hutbeye başlamak için sadece idari prosedürler kaldı, hutbe için hoca da hazır ve yakın gelecekte Şafii Camii'nde cuma hutbesine Türkmence dili eklenecek.” açıklamasında bulundu.

Küreci ayrıca, “Pek çok kişi bir Türkmen yetkilisi olarak bizden Erbil Kalesi Camii’ndeki vaazlara Türkmence eklenmesi için adım atmamızı istiyor. Çok uğraştık ama cami Erbil'de soylu bir aileye ait, hutbenin üslubunun hiçbir şekilde değiştirilmesine ve hutbeye Türkmencenin eklenmesine izin vermiyorlar.” dedi.

TEBA Gazetesi olarak görüştüğümüz bir diğer isim ise kararın uygulanmaya başlamasının başından bu yana Küreciler Camisi’nde Türkmence vaaz veren Molla Wuşyar Haydar oldu.

Haydar, “Bu camide 2015 yılından bu yana 8 yıldır Türkmence cuma hutbeleri okutulmakta. Biz bu camiye geldik ve küçük olmasına rağmen büyük bir keyifle ilk cuma hutbemize başladık. Birçok Türkmen bu camiye geldi. Ancak zamanla katılımcı sayısı azaldı, özellikle koronavirüs pandemisinde artık hiç kimse gelmez oldu.” ifadelerini kullandı.

“Şimdilerde camiye gelenler ya Kürt ya da Arap kardeşlerimizdir. Son zamanlarda Bangladeşli kardeşlerimizin sayısı arttı ve cuma hutbelerimize daha çok katılıyorlar. Hamdolsun camimiz doluyor ancak, 4 farklı milletten olmamıza ve hepsi bizim kardeşimiz olmasına rağmen burada çok az Türkmen kardeşimizin olması bizi üzüyor.” diyen Haydar, “Elbette insanların çoğu konuşmaya katılmamak için bir sebep bulacaktır, bazıları araçlarını park edebilecekleri yer olmadığını söylüyor ama burada araçların park edilmesi için otopark var ve oraya park edebilirler. Bazıları cami uzak olduğu için hutbeye katılamadığını söylüyor. Bazen bazı insanların cuma hutbesi için evlerinden uzakta başka bir camiye gittiklerini ama kendi dillerinde hutbe okunan bir camiye gelmediklerini görüyoruz. Türkmen kardeşlerimize her hafta bu camiye gelin demiyoruz, ama en azından 2-3 haftada bir gelip birbirimizi görüp sevinelim ve Türkmen kardeşlerimizi Türkmence verilen cuma hutbesinde görmekten mutluluk duyalım.” diye konuştu.

Yetkililere Küreciler Camisi’ne gitmeleri yönünde çağrıda bulunan Molla Wuşyar Haydar, “Yetkililerimizden de şikayetçiyim bize gelmiyorlar, onların gelişi çok iyi olur çünkü halk onları izliyor. Gelen her yetkili en az 3 kişiyi beraberinde getirir. Onlar kendi dillerinde verilen hutbeye katılmazsa diğer insanlar nasıl katılsın. Önceden camimize gelen yetkililer vardı ancak artık gelmiyorlar. Onların vatanseverliklerinden şüphemiz yok ama camimizde çok sayıda Türkmen olursa cami sayısını 2 ya da 3’e çıkarmak gibi daha ileri adımlar atabiliriz. Duruma baktığımızda istediğimiz gibi bir tablo yok ortada.” şeklinde konuştu.

TEBA Gazetesi olarak Türkmen vatandaşlarının da konuyla ilgili fikrini almayı istedik, bu amaçla Yaşar Altıparmakla bir röportaj gerçekleştirdik.

Türkmence cuma hutbesi verilmesinin çok güzel ve önemli olduğunu ancak caminin coğrafi konumunun daha da önemli olduğunu belirten Altıparmak, Erbil'in büyüdüğünü ve insanların şehir merkezinden uzaklaştığını bu nedenle de Erbil’in merkezinde bulunan Küreciler Camisi’ne geliş gidişlerin zor olduğunu dile getirdi.

Erbil çevresinde veya Erbil'in farklı yerlerinde Türkmence hutbe verilmesi için başka yerler belirlenirse insanların bu camilere iştirak edeceğini kaydeden Altıparmak, “Kendimden bahsedecek olursam, evim şehir merkezine uzak, birkaç hafta Küreciler Camisi’ndeki cuma hutbesine katıldım ama gerçek şu ki, bahsettiğim nedenlerden dolayı her zaman katılmak zor.” dedi.

Türkmen vatandaşlardan Muhyeddin Salih ise Küreciler Camisi’nde verilen Türkmence hutbeye katılımın neden az olduğuna ilişkin şu şekilde konuştu:

“Eskilere bakarsak Türkmen vatandaşlar aynı yerlerde ya da birbirlerine çok yakın yerlerde yaşıyordu, dolayısıyla hepsi belirli camilerde toplanıp dini törenlere katılıyordu. Şu anda her aile Erbil’in farklı bir yakasına yerleşmiş durumda. Küreciler Camisi’yle ilgili olarak, evim camiden çok uzakta olmasına rağmen birkaç hafta cuma hutbesine katıldım, camiye geldiğimde Türkmenlerin sayısının çok çok az olduğunu görüyordum ki bu benim için evimin yakınında bir camiden farksızdı. Size bu sorunun çözümünden de bahsetmek istiyorum ki, yetkililerimiz veya varlıklı olan Türkmenler, Türkmen ismine layık modern bir cami inşa etmek için bir plan yaparlarsa, mesela camiye de Sultan Muzaffereddin Camii ismi verilirse bu, camiyi tüm Türkmenler için görünür kılacak ve Türkmen vatandaşlarının çoğu şüphesiz katılıp orada toplanacaktır.”

Ömer Çavuşlu da konuya ilişkin TEBA’ya yaptığı açıklamada, “Cami Tacil Mahallesi’nde bulunuyor ve mahalle bizim gururumuz. Geçmişte sayısız Türkmen vatandaşının olduğu belli olan bu mahallede artık hiç Türkmen yok diyebilirim. Bildiğiniz gibi bu yer coğrafi olarak Kayseri Çarşısı’na yakın ayrıca orada sadece bu cami var ve konumu itibariyle o bölgede çok sayıda yabancı işçi ve tüccar bulunuyor, onların katılımının yüksek olması nedeniyle camide yer kalmıyor. Ne yazık ki, bu amaçla tahsis edilen cami çok küçük ve çok az vatandaşı barındırabilecek kapasiteye sahip. Bazen Küreciler Camisi’nde cuma hutbelerine katılırdım ama ben camiye varana kadar camide yer kalmamıştı, bu yüzden bu süreç başka bir yerde devam ederse çok iyi olur ve Türkmen katılımcı sayısı da artar. Bence Türkmence vaaz vermek için uygun bir yer belirlemek istiyorlarsa bu amaçla Erbil Kalesi Camisi belirlenmeli.” dedi.

Küreciler Camisi'nin vaizi ve Kur'an-ı Kerim Hatibi Mustafa Molla Bekir Küreci de camideki Türkmen sayısının azlığının nedenine değinerek, “İnsanlardan Küreciler Camisi’ndeki hutbeye, hutbenin Türkmence, Kürtçe ve Arapça olmak üzere üç farklı dilde yapıldığı ve bu durumun da hutbenin süresini uzattığı için gelmediklerini duydum. Bildiğiniz gibi cami şehir merkezinde bulunuyor, camiye gelen Türkmenler çok uzaklardan geliyor, bu da onların cuma hutbelerine katılmalarının uzun sürmesine neden oluyor, bu nedenle herkes evinin yakınındaki camiye gidiyor. Bir diğer sebep ise camide eksiklikler olması, yenilenip eksiklikler giderilirse şimdikinden farklı olacaktır. Birçok kişinin söylediği bir diğer sorun da 'camide park yeri yok’ bu onlar için sorun. Bu anlattıklarım genel olarak Türkmen vatandaşların camiye gelmeme nedenleri.” şeklinde konuştu.

Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.