TEBA

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kabine toplantısındaki açıklaması

Gündem

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.  

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.




Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu.



Türkiye'yi ve dünyayı etkisi altına alan yeni tip Kovid-19 salgınına değinen Erdoğan, ''Ülkemizin de içinde bulunduğu Avrupa bölgesinde salgın maalesef yeniden tırmanışa geçmiştir. Türkiye salgınla mücadelesini kararlılıkla ve elindeki imkanlarla sürdürüyor. Vaka sayılarındaki artış hiç şüphesiz hepimizi üzüyor. Bu virüsün henüz tedavisi bulanamadığı için elimizdeki en etkili tedbir tamam diye ifade ettiğimiz temizlik, maske ve mesafedir. Türkiye hem tedbirler hem hastalara verilen hizmetler bakımından küresel çapta örnek gösterilen ülkeler arasında yer almıştır. Yerli aşıda insan üzerindeki denemeler önümüzdeki ay başlanacaktır. '' ifadesinde bulundu.





Askeri ve siyasi tüm haklarımızı korumak için Doğu Karadeniz'de mücadele verdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğ, ''Bir yandan salgın tedbirlerinden olumsuz etkilenen her kesime destek verirken diğer yandan büyük yatırımları hizmete sunmayı sürdürüyoruz. Bu gayretlerimizden somut neticeler de alıyoruz. Karadeniz'de keşfettiğimiz doğalgaz rezervi milletimize umut vermiştir. İnşallah keşfedeceğimiz yeni rezervlerle milletimizin sevincini daha da arttıracağız.
'' dedi.


Erdoğan'ın açıklamasının devamından satır başları:




Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi yok sayanlar diplomasi masasına yaklaşmaya başladı. Güney sınırlarımızı güvenli hale getirmek için yaptığımız harekatları kararlılıkla sürdürüyoruz. Türkiye'nin büyümesinin, gelişmesinin, kalkınmasının, güçlenmesinin önündeki tüm engelleri birer birer kaldırarak, ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırmakta kararlıyız. Hiç kimsenin salgının ardından siyasi ve ekonomik olarak yeniden şekillenecek olan dünyada Türkiye'nin yerini almasını engellemesine izin vermeyeceğiz.




Bu tezgahın işlemesi için terör örgütlerinden, siyasi ve sosyal tetikçilere kadar hiçbir kuklaya aradığı fırsatı sunmayacağız. Darbe ve vesayet eliyle milletimizin değerlerinin çiğnenmesine, zenginliklerinin yağmalanmasına canımız pahasına da olsa rıza göstermeyeceğiz. Bunlar da artık eski halin muhal olduğunu eninde sonunda anlayacaklar. Büyük ve güçlü Türkiye'nin ayak sesleri daha yüksek tonda duyulmaya başlayınca ülkemize yıllarca müstemleke gözüyle bakanların telaşları da artıyor.



Bölgesel ve küresel meselelerde dünyanın en geniş tabanlı bu platformda salgın konuşulacak, tartışılacaktır. Türkiye olarak BM Güvenlik Konseyi başta olmak üzere uluslararası platformlardaki haksız, adaletsiz, çarpık yapıyı 'dünya beşten büyüktür' diyerek eleştiriyoruz.



Mevcut yapının artık sürdürülemez olduğu gerçeği yaşanan hadiselerle kendini gösteriyoruz. Bu tespite mesafeli duranlar geldiğimiz noktada haklılığımızı tespit etmiştir. BM salgın sürecinde bir kez daha sınıfta kaldı. Salgının varlığını dahi ancak haftalar sonra kabul eden BM, gereken tedbirlerin alınması, ihtiyaçların karşılanması konusunda hiçbir varlık ortaya koyamadı. Türkiye 146 ülkeye tıbbi malzeme desteği verirken el uzatırken BM'nin böylesine çaresiz kalması tespitimizin doğruluğunu teyid etti. Medeniyetimizin mazluma ve mağdura yardıma tavsiyesi doğrultusunda bu faaliyetleri her alanda yürüten bir ülkeyiz. Türkiye böyle bir ülke. Sömürgeci ve soykırımcı geçmişe sahip olan batı kaşıkla verip kepçe ile alması hasebiyle Türkiye'nin bu hasbi anlayışını anlamakta zorlanıyor. Tıpkı terörle mücadelede olduğu gibi bu dayanışmada da dünya örnek olmaktan memnuniyet duyuyoruz. Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarına saldırıyı önlemek için kaydadeğer adım atılmıyor olması bunun örneğidir. Salgın karşısındaki çaresizlikleri gelişmiş ülkelerin hazırlıksız yakalandıkları bir krizde kendilerine bile hayırlarının olmayacağını göstermiştir. Kıbrıs ve Doğu Akdeniz'de birkaç ülkenin çıkarını korumak uğruna tarihi gerçeklere, uluslararası anlaşmaları sırtlarını dönenlerin dünyaya söyleyecekleri sözü kalmaz. Karşımızda diklenenler tıpkı içten çürüyen ağaçlar gibidir. Çıkacak ilk fırtınada yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya olan kabuktan ibaret birer kütük gibidir. Kıbrıs'ta, Akdeniz'de, Ege'de ve ihtilafa konu hiçbir yerde biz kimsenin hakkına, hukukuna, onuruna el uzatmıyoruz. Sadece ve sadece kendi hakkımıza, hukukumuza, kazanımlarımıza saygı gösterilmesin istiyoruz.

https://www.facebook.com/tebajansi/videos/2423786137924280
.....HaberTürk....
Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.