TEBA

Erdoğan: Aliyev 2 adet Togg otomobil istedi

Dünya

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı görüşmede Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in 2 adet Togg otomobil istediğini bildirdi. 

Erdoğan yaptığı görüşmede Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in 2 adet Togg otomobil istediğini bildirdi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "(Tahıl sevkiyatı) Cibuti, Somali, Sudan'ın durumu hiç iyi değil. Başka hangi az gelişmiş ülkelerde sıkıntı varsa buralara nakliyeyi gerçekleştireceğiz." ifadesini kullandı.

Nükleer santral konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Akkuyu, Sinop, bir üçüncüyü farklı bir merkezde arkadaşlar çalışıyorlar. Ayrıca onu da yapacağız." dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tahıl sevkiyatına ilişkin, "Cibuti, Somali, Sudan'ın durumu hiç iyi değil. Başka hangi az gelişmiş ülkelerde sıkıntı varsa buralara nakliyeyi gerçekleştireceğiz."dedi.

Tahıl koridorunun yeniden açılması hatırlatılarak yöneltilen "Putin ve Zelenskiy ile diyaloglarınıza ve nasıl çözdüğünüze dair bilgi verebilir misiniz?" sorusuna Erdoğan şu yanıtı verdi:

"Her ikisiyle de görüşmeyi arzu ettiğiniz anda aradığımızda 24 saati bulmadan görüşüyoruz. Gerek sayın Putin ile gerek Zelenskiy ile bu görüşmeleri yapıyoruz ve onlardan aldığımız bilgilerle bir diğeriyle bunları görüşme, müzakere etme fırsatını buluyorum. Sağ olsun şu ana kadar ne sayın Putin'den ne sayın Zelenskiy'den olumsuz bir yaklaşım almadım. Hepsi de olumlu yaklaştılar. Bizden talepleri oldu bu taleplere elimizden geldiğince olumlu yaklaşımlı cevap verdik. Onlar da bizim bu yaklaşımlarımız karşısında hiçbir zaman bize ters yaklaşmadılar.

Sayın Putin örneğin Prag'da ben kiminle görüşüyorsam aleyhine konuşuyor. Ben şimdi samimi olayım. Ben de diyorum ki 'Yanlış yapıyorsunuz'. Çünkü Rusya gibi bir devletin başına siz her yerde bu tür olumsuz yaklaşımlar sergilerseniz kusura bakmayın, o da kendi tavrını bir lider olarak kendini ezdirmeden koyacaktır. Siz bir lider olarak bu şekilde size saldırılsa buna eyvallah eder misiniz? Etmezsiniz. Bana yapsanız da aynı şeyi ben de etmem. Gereği neyse bunu yaparım. Sayın Putin'in yaptığı bu. Dünyada en saygın 3-5 ülkeden bir tanesi olan Rusya'nın başı olacaksınız, her türlü imkana sahipseniz ve kalkıp böyle saldırılara da 'evet' diyeceksiniz. Mümkün değil. Şimdi aynı durumda kendisiyle biz bunları konuşurken tabii o bu yaklaşımlarımı da gördüğü için yaşadığımız S-400 konusunda da bunları gördüğü için birileri vasıtasıyla bu tahıl koridorunun açılmasına eyvallah etmiyor."

Rusya Devlet Başkanı Putin'i salı günü aradığını ve çarşamba saat 12.00'den itibaren tahıl koridorunun açıldığını anımsatan Erdoğan, "Biz bununla da kalmayalım, gübreyi de açalım dedik. Hem tahıl hem gübre bütün bunlarla beraber de hatta bir şeyi daha bağladık. Dedik ki, örneğin Cibuti, Somali, Sudan buralarda insanlar açlıktan şu anda ölüyor. İlk etapta buralara bu tahıl naklini yapalım. Endişe etme dedik, biz bunu planlayacağız ve İstanbul'daki merkezden bu işi takip edeceğiz. Cibuti, Somali, Sudan gerçekten buraların durumu hiç iyi değil. Afrika ülkelerinden başka az gelişmiş ülkelerde sıkıntı varsa buralara doğru da biz yine bu nakliyeyi gerçekleştireceğiz."

Erdoğan, çarşamba akşam Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy ile salı günü de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bu konuları konuştuklarını, bunun devam edeceğini ve adımlarının yaygınlaştırılacağını söyledi.

"Afrika ülkelerine öncelik verilmesi sizin teşvikinizle mi oldu?" sorusu üzerine Erdoğan, "Tabii. Az gelişmiş ülkeler de var." dedi.

Koronavirüs salgını sonrası dünyada sallantının sürdüğü, hükümetlerin zor kurulduğu ifade edilerek, "İtalya Başbakanı Meloni, 'Başkanlık sistemini mi tartışsak' diyor. İngiltere'de maruldan bile daha az dayanıyor hükümetler, bir gazete böyle bir tespit yapmış. Dünyanın her yerinde bir sallantı var. Siz ve Putin dışında deneyimli liderler göremiyoruz, çok kısa süreyle iş başına gelen ya da bir siyasi karizması olan figürler göremiyoruz. Bu krizleri neye bağlıyorsunuz?" sorusuna karşılık Erdoğan, şunları söyledi:

"Şimdi biliyorsunuz bizde de bazı maalesef istikametini kaybetmiş olan tipler var. Nedir o? 'Güçlendirilmiş parlamenter demokrasi' diyorlar. Şimdi biz parlamenter demokrasiyi görmüştük. Orada da 8 ay, 10 ay, 16 aylık hükümetler vardı, aynen bunlar gibi. Onun için de dikkat ederseniz o koalisyon hükümetlerinin dönemi parlamenter demokrasinin uygulandığı dönemdi. O dönemlerde Türkiye'de istikrar var mıydı? Yoktu. Türkiye'de istikrar olmadığı gibi ekonomi tamamen müflis durumdaydı. Ne zaman ki biz başkanlık sistemine yönetim biçimini değiştirmek suretiyle geçtik Türkiye'ye istikrar geldi. Şimdi bizim böyle bir derdimiz var mı, yok. Şu anda sağlıklı bir ekonomiyle yolumuza devam ediyoruz."

Ücret, istihdam politikalarında 5 başlıkta yola devam ettiklerini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Nedir bu? Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüme. Şu anda Türkiye tarihinin en büyük büyüme dönemlerini yaşıyor. Ve bu konuda da yarışma halindeyiz. İkide bir önümüze enflasyonu çıkarıyorlar, yılbaşından sonra tekrar konuşacağız inşallah. Şu anda faizi biz tek haneli rakama doğru çekiyoruz. Bununla birlikte de başta kamu bankalarımız olmak üzere yatırımda kamu bankalarımız teşvik edici olacak. Niye? Çünkü yatırımı başaracağız ki istihdamı artıralım. Örneğin istihdamda ciddi bir sıçramayı yakaladık. Bu şimdi daha da artacak. Neyle? Yatırımla. İstihdamla birlikte üredim de artacak. Üretimin arkasından ne gelecek? Üretim ihracatı tahrik edecek, ihracatla birlikte de bir şey daha var o da nedir, cari fazla yoluyla büyüme."

Türkiye'nin cari açığının ağırlıklı olarak petrolden kaynaklandığını belirten Erdoğan, bu konuda da yeni adımlar bulunduğunu ifade etti.

"'Yılbaşından sonra baksınlar' dediğiniz bununla ilgili gelişme mi?" sorusu üzerine Erdoğan, "Evet, yani Sayın Putin'le yaptığımız görüşmelerde özellikle fiyat politikalarını da inşallah kendileriyle görüşerek orada da daha olumlu istikamette adımı atabileceğiz." dedi.

Başkanlık sisteminde hızlı karar alma, siyasi istikrar, erkler arasında denge, denetleme imkanı bulunduğunu anlatan Erdoğan, "Bunları kazandık. Tabii bu kazanımlarımız dünyanın ağır krize girdiği 2018 sonrasında bizim çok işimize yaradı. Türkiye bu sayede kazandı. Siyasi liderlik ve siyasi istikrar bizim için büyük imkan oldu. Hep söylerim krizleri yönetirsiniz ama belirsizlikleri yönetemezsiniz. Belirsizliklere hazırlık yapmak gerekir. Hazırlığınız varsa kazanırsınız. Biz başkanlık sistemiyle, siyasi istikrarla küresel belirsizliğe hazırlandık ve onun için de güçlüyüz, rahat konuşuyoruz. Farkımız bu." değerlendirmesinde bulundu.

Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.