TEBA

Çavuşoğlu: Irak'ta bir sorun varsa, bizim sorunumuzdur

Dünya

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Irak ile ilgili başka ülkelerin gelip de burada yönlendirmesiyle adım atmamıza gerek yok." ifadesini kullandı.

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Irak ile ilgili başka ülkelerin gelip de burada yönlendirmesiyle adım atmamıza gerek yok. Irak'ta bir sorun varsa, bizim sorunumuzdur. İran, Suriye'nin sorunu da bizim sorunumuz. Batı'dan, oradan buradan ülkelerin gelip de burada ahkam keserek bizi bir araya getirmeye çalışması aslında bize hakarettir." dedi.

Çavuşoğlu, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile Dışişleri Bakanlığındaki görüşmesinin ardından ortak basın toplantısında konuştu.

Türkiye ile İran arasındaki düzenli görüşmelerin ilişkilerde sağladığı verime işaret eden Çavuşoğlu, "İran, yaklaşık dört asırdır değişmeyen, ortak sınırı paylaştığımız kadim komşumuz, kardeş ülke." değerlendirmesinde bulundu.

Karşılıklı yatırımların artırılması için çalışma konusunda mutabık olduklarını ifade eden Çavuşoğlu, "İran'da 200'e yakın firmamız yatırım yapıyor. Bazı sorunlarla karşılaşıyorlar. Bu sorunların aşılması konusunda da her zaman işbirliği yapıyoruz, doğrudan temaslarımız var." şeklinde konuştu.

Çavuşoğlu, İran'dan doğal gaz tedarikini artırmak için çalışmaları olduğunu anımsatarak, "Fakat geçen sene ve bu sene kış aylarında azalma oldu. 30 milyar metreküpten 6 milyar metreküp kapasiteye düştük. Sonuçta teknik arıza varsa, giderilmesi için biz de katkıya hazırız." ifadelerini kullandı.

Türkiye ve İran'ın terör tehdidiyle yüz yüze olan ülkeler olduğuna değinen Çavuşoğlu, şöyle konuştu:

"PKK tehdidinin ortadan kaldırılması için Türkiye olarak gerekli tedbirleri alıyoruz, gereken adımları atıyoruz. Maalesef İran tarafında da PKK'nın bir mevcudiyeti var. Bu konuda da İçişleri Bakanlığımız, güvenlik birimlerimiz, istihbaratımız geçmişte gereken bilgileri paylaştılar. Bizim teröristlerle Kürt kardeşlerimizi ayırt edip, teröristlerle mücadele etmemiz gerekiyor."

Çavuşoğlu, İran'a yönelik yaptırımların faydalı olmadığı görüşünü sürekli yinelediklerini anımsatarak, bu konuda tavırlarının net olduğunun altını çizdi.

Irak meselesinde bölgesel sahiplenmenin önemine işaret eden Çavuşoğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Irak ile ilgili başka ülkelerin gelip de burada yönlendirmesiyle adım atmamıza gerek yok. Irak'ta bir sorun varsa, bizim sorunumuzdur. İran, Suriye'nin sorunu da bizim sorunumuz. Batı'dan oradan buradan ülkelerin gelip de burada ahkam keserek bizi bir araya getirmeye çalışması aslında bize hakarettir. Bizim gidip Batı'da iki ülkeyi bir araya getirmeye çalışmamız ne kadar absürt ise Irak ile ilgili bir toplantıda da başka bir ülkenin gelip burada bizi bir araya getirmeye çalışması ya da 'getirdim' edasında bulunması doğru bir yaklaşım değil. Doğrusu biz Türkiye olarak bunu kendimize yediremiyoruz."

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Türkiye ile Suriye arasındaki görüşmeleri memnuniyetle karşıladıklarını ve iki ülke arasındaki ilişkilerin bölgenin yararına hizmet ettiğini söyledi.

Mevkidaşı Çavuşoğlu ile ikili ve heyetler arası görüşmelerde bölgesel ve uluslararası konular hakkında çok önemli istişarelerde bulunduklarını belirten Abdullahiyan, "En önemli başlıklardan biri de iki ülke arasında yapılan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısıydı. Konseyin yedinci toplantısı Tahran'da gerçekleşti. İnşallah Sayın (İran Cumhurbaşkanı İbrahim) Reisi'nin yakın zamanda Türkiye ziyaretinde de sekizinci toplantı yapılacak." dedi.

Abdullahiyan, Çavuşoğlu ile görüşmelerinde özellikle enerji, ticaret, kültür, turizm, mali ve çevre işbirliğini görüşmek üzere istişarelerde bulunduklarını ve görüşülen konularda mutabık kaldıklarını dile getirdi.

Türkiye ve İran arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin iyi seviyede ancak iki ülkenin kapasitesinin altında olduğunu ifade eden Abdullahiyan, "Sayın Cumhurbaşkanı (Recep Tayyip) Erdoğan ile görüşmemizde kendileri de iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin istenilen düzeyde olmadığını vurguladılar ve ticari ilişkilerin tavanına ulaşmak için bazı önerilerde bulundular." diye konuştu.

İran Dışişleri Bakanı, iki ülke arasındaki sınırlardaki ticaretin geliştirilmesinin önemini vurgulayarak, bu kapsamda iki ülke arasındaki üç sınır pazarının geliştirilmesi için harekete geçileceğini kaydetti.

Türkiye ile güvenlik konusunda da istişarelerde bulunduklarını aktaran Abdullahiyan, "Türkiye ile terörle mücadele konusundaki işbirliğimiz, en üst düzeyde işbirliğimizin olduğu alandır." ifadesini kullandı.

Abdullahiyan, Türkiye-Suriye arasındaki görüşmelere dair İran'ın yaklaşımına değinerek, şöyle devam etti:

"Bölgesel konularda her zaman Türk kardeşlerimizle düzenli istişare içindeyiz ve hemfikiriz. Şimdi Ankara ve Şam arasındaki ilişkilerin değişime uğramasından da büyük memnuniyet duyuyoruz. İran'ın geçmişten bugüne kadar bu doğrultuda gösterdiği çabanın bugün neticeye vardığını görmek bizi de memnun etmektedir. Biz Ankara ve Şam arasındaki herhangi bir olumlu gelişmenin hem iki ülkeye hem de bölgemizin yararına olduğunu düşünüyoruz. İran, bu iki ülkeyle olan yakın ilişkisini göz önüne bulundurarak bu amaca ulaşmak için elinden geleni yapacaktır."

Abdullahiyan, İran'ın Ukrayna savaşında kullanılmak üzere Rusya'ya silah gönderdiğine dair batı ülkelerinden gelen suçlamalara da değinerek, ülkesinin Ukrayna savaşının sona ermesi yönündeki tutumunu en üst düzeyde bir çok kez ifade ettiğini ve bazı batılı ülkelerin bu konuda İran'a yönelik suçlamalarını kabul etmediklerini söyledi.

Afganistan'daki Taliban hükümetinin Afgan kadınlarının üniversite eğitim hakkını askıya almasına da işaret eden Abdullahiyan, "Afganistan'ın geçici hükümetinin kadınların eğitimini yasaklamasını İslam dinine aykırı kabul ediyoruz. Afganistan'daki durumun düzelmesi için kapsayıcı bir hükümetin oluşturulması gereğini vurguluyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Abdullahiyan, Kafkasya bölgesindeki gelişmeler konusunda da istişarelerde bulunduklarını, bölge ülkelerinin toprak bütünlüğünün korunması ve ülkeler arasındaki ticari ilişkiler ve refahın kalıcı hale getirilmesi için ulaşım yollarının açık tutulmasının önemini vurguladıklarını anlattı.

İran Dışişleri Bakanı, geçen yıl eylülde kesintiye uğrayan nükleer görüşmeler konusuna da değindi.

Abdullahiyan, ABD tarafının "çelişkili" söylemlerini bir kenara bırakarak, nükleer görüşmelerde gereken adımları atması halinde nükleer anlaşmaya varılabileceğini dile getirdi.

İran'da Mahsa Emini adlı genç bir kadının polis nezaretinde hayatını kaybetmesi ve sonrasındaki protestolarda dile getirilen reform taleplerine dair bir soruya ise Abdullahiyan, "İran'da kadınlar çok yüksek bir özgürlüğe ve haklara sahip. İranlı bir kızın doğal ölümü bizi üzüntüye boğdu." dedi.

İranlı Bakan, Emini'nin ölümü sonrasında başlayan protestoları, "yabancı güçlerin sosyal medyayı kullanarak İran aleyhinde başlattığı komplo" olarak değerlendirdi.

İsrail güçleri tarafından Mayıs 2022'de öldürülen Filistinli kadın gazeteci Şirin Ebu Akle'yi hatırlatan Abdullahiyan, "Batı, kadın hakları savunucusu olduğunu iddia ediyorsa Filistinli gazeteci kadının ölümünde neden tepki vermedi? Neden Irak'ta, Afganistan'da Suriye'de ve hatta Yemen'de ölen birçok kadın ve çocuğun hakları için bir tepki göstermediler? İran ve Türkiye bölgemizde en güçlü demokrasiye sahip olan iki ülkedir." ifadelerini kullandı.

Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.